Yenimescit Mahallesi Zati Yörüker Caddesi’nde bulunan trafoda, önceki gün akşam saatlerinde henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı.
Trafodan yükselen alevler ve dumanı gören vatandaşlar yetkililere durumu bildirirken mahalle bir süre elektriksiz kaldı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine; polis, itfaiye, GAZDAŞ ve TREDAŞ ekipleri sevk edildi. Vatandaşların meraklı bakışları altında yangına müdahale edilirken alevler daha fazla büyümeden kontrol altına alındı.
Tamamen söndürülen yangının ardından mahalleye yeniden elektrik verildi.
(Haber Merkezi)
Paşayiğit Mahallesi’nde dün, semt pazarı kuruldu. Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Mahalle Muhtarı Orhan Mutlu ile semt pazarının kurulduğu alanı ziyaret ederek, hem tezgah açan esnafa hayır işler diledi hem de pazarda alışveriş için bulunan vatandaşlarla sohbet etti.
Helvacıoğlu, halkın temel ihtiyaçlarını karşılaması ve farklı ürünlere ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla bu çalışmayı gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Dönemlerinde ilk defa Paşayiğit Mahallesi’nde semt pazarı kurulduğunu ifade eden Mustafa Helvacıoğlu, “Vatandaşımıza iyi alışverişler, esnafımıza hayırlı işler diledik. Şehrimizde yaşayan hemşerilerimizin hizmeti ayağına götürmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde pazarımız daha da gelişecek. Mahallemize yakın civar köylerde ikamet eden vatandaşlarımızı da pazarımıza alışverişe bekliyoruz.” dedi.
Pazarda alışveriş yapan vatandaşlar ise mahallede bir pazarın ihtiyaç haline geldiğini ve pazarın kurulmuş olmasından dolayı oldukça memnun olduklarını dile getirdi. Semt pazarı Paşayiğit Mahallesi’nde Perşembe günleri kurulacak.
(Haber Merkezi)
Edirne Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada; yapılan denetimlerde kaçak parfüm, spor ayakkabı, örgü peynir, güneş gözlüğü, çanta ve giyim malzemesi ele geçirildiği belirtildi.
Açıklamada, şunlara yer verdi: “Edirne İl Jandarma Komutanlığı unsurlarınca 20 Ocak 2021 tarihinde TEM gişeleri yol arama ve kontrol noktasında icra edilen yol arama ve kontrol faaliyeti esnasında İstanbul İlinden Romanya ülkesine gitmekte olan şüpheli bir araçta yapılan arama neticesinde; fatura ve belgesi bulunmayan, 1982 adet kaçak parfüm, 448 adet faturasız ve belgesiz spor ayakkabısı, 1206 kilogram yabancı menşeili örgü peyniri, 37 adet faturasız ve belgesiz güneş gözlüğü, 21 adet faturasız ve belgesiz bayan el çantası, 259 adet çeşitli marka ve model faturasız ve belgesiz giyim malzemesi (sweatshırt) ele geçirilmiştir. Ele geçirilen, kaçak malzemelere el konulmuş olup, şüpheliler hakkında 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa muhalefet suçundan adli tahkikat başlatılmıştır.”
(Haber Merkezi)
Edirne İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Önder Arpacı 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı 1. dönemi bugün sona ereceğini kaydetti.
Arpacı açıklamasında şunlara yer verdi: “Bakanlığımıza bağlı eğitim öğretim faaliyetinde bulunan okul öncesi eğitim kurumları, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim kurumlarının 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı 1. dönemi bugün sona erecektir. İlimizde; 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı 1. döneminde okul öncesinde 4 bin 903, ilkokulda 16 bin 631, ortaokulda 15 bin 824, ortaöğretimde 16 bin 231 olmak üzere toplam 53 bin 589 öğrencimiz karne almıştır. Öğretim yılı itibariyle, il ve ilçelerimizde 3 bin 697 öğretmen, 266 ücretli öğretmen, bin 623 personel olmak üzere toplam 5 bin 586 kişi görev yapmıştır. 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı’nda okullarımızın dağılım durumu; anaokulu 22, ilkokul 105, ortaokul 95, lise 70 olmak üzere toplam 292 okulumuz bulunmaktadır. İlimizde 292 okulumuzda toplam 2 bin 886 derslik bulunmakta olup; derslik başına öğrenci sayısı okulöncesi 19, ilkokul 16, ortaokul 16, ortaöğretim 14’dür. 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı 2. dönemi 15 Şubat 2021 tarihinde başlayacaktır.”
(Haber Merkezi)
CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu Aile Sağlığı Merkezlerinde yaşanan personel sayısındaki yetersizliği TBMM’ne verdiği bir soru önergesiyle gündeme getirdi.
Gaytancıoğlu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya “Pandemi ve covid-19 aşılamalarında yaşanan veya yaşanacak yoğunluk göz önüne alındığında bu yerlere acil eleman alımı yapılması için bir çalışmanız var mıdır?” diye sordu.
Önergesinde “Aile Sağlığı Merkezlerinde personel yetersizliğine bağlı sorunlar yaşamaktadır. Okul aşıları ve risk grubu olan hastaların aşıları pandeminin en yoğun döneminde eksik kadroyla yapıldı. Ancak önümüzdeki günlerde coronavirüs aşılarını uygulamasında personel eksikliğinden dolayı sorunlar yaşanabilecektir” diyen Gaytancıoğlu seçim bölgesi olan Edirne’den örnek verdi.
Gaytancıoğlu Edirne’de birçok ASM'nin Aile Sağlığı Elemanı talebi bulunduğunu ancak Kamu Dışı Aile Sağlığı Elemanı Alımı için Ekim 2020 de yapılan kurada yalnızca 2 kişi için yer açıldığını ve başvuran onlarca kişi ve Aile Sağlığı Merkezlerinin mağdur olduğunu ifade etti.
“Eksik olan Aile Sağlık Elamanı sayısını belirlemek için bir çalışma yaptınız mı? Ve Türkiye Genelinde ve Edirne İlinde ASM’lerden size ulaşan Aile Sağlık Elamanı talebi ne kadardır?” diye soran CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu Sağlık Bakanından 2021 yılının ilk altı ayında bu merkezler için ne kadar personel almayı planladıklarını açıklamasını istedi.
(Haber Merkezi)
CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Korucuköy Barajına hala neden başlanılmadığını sordu.
Gaytancıoğlu, Edirne İl Genel meclis Üyesi İsmail Aliş ve CHP Yönetim Kurulu Üyesi İlker Çolak ile Korucuköy Barajı’nın olduğu alanı gezerek incelemelerde bulundu.
İncelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Gaytancıoğlu, barajın yapımının son 30 yıldır gündemde olduğunu fakat bir türlü başlanmadığını kaydederek şunları söyledi: “Bölge için çok önemli bir baraj olan Korucuköy Barajı tamamlandığında Keşan Beyendik, İpsala Korucuköy, İbriktepe, Hacıköy, Turpçular, Küçükhıdır, Sarpdere ve Sarıcaali köylerini kapsayan yaklaşık 100 bin dekar araziyi sulayacak Korucuköy barajının projesi hazır olmasına rağmen bir türlü bütçesi açılmamış ve baraj inşaatına başlanılmamıstır. Dünyada ve ülkemizde ciddi bir kuraklık görülmesine rağmen AKP hükümetinin sulama barajlarına öncelik vermemesi son derece yanlıştır.”
Korucuköy Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı İzzet Oruç da bölgeleri için çok önemli barajın biran önce yapılmasını istediklerini, kendi köylerinin ve çevre köylerinin gençlerinin işsizlik nedeniyle Tekirdağ Çorlu ve Çerkezköy’e gitmek zorunda kaldıklarını baraj tamamlanırsa göçlerin duracağını söyledi.
(Haber Merkezi)
AK Parti Edirne İl Başkanlığı’nın, 7’nci olağan kongresi dün, Mimar Sinan Spor Salonu’nda gerçekleştirdi.
Kongreye; Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, AK Parti ilçe başkanları, AK Partili ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum ve meslek örgütleri temsilcileri ve delegeler katıldı.
Coronavirüsü salgını nedeniyle, kongreye gelenler, salona maske ile kabul edildi ve girişte tek tek ateş ölçümü yapıldı.
7’nci olağan kongre, divan kurulunun seçimi ile başladı. Kongre gündeminin oy birliğiyle kabul edilmesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Kongrenin açılış konuşması AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba tarafından gerçekleştirildi.
İba: “Edirne’mize AK Parti belediyeciliğini getireceğiz”
Katılımcıları selamlayarak, konuşmasına başlayan İba, şunları söyledi: “AK Parti, milletimize hizmet yolculuğudur. Bu yolculukta görevi devraldığımız günden itibaren milletimizin gönül rızasını kazanmak için çalışmalara başladık. 18 yıldır nice başarılara birlikte imza attık. Biz birlikte güçlüyüz. Şimdi tüm teşkilatlarımızla gece gündüz demeden çalışmamız lazım. Millete olan borcumuzu birlikte ödeyelim. 7’nci kongrelerimizde yenileniyor ve güçleniyoruz. Edirne’mize de AK Parti belediyeciliğini getireceğiz. Yeni yönetimlerimizle Edirne’mizde yolumuza daha güçlü devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı bağlandı
Belgin İba’nın konuşmasının ardından kongreye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı bağlantı gerçekleştirdi. Erdoğan, konuşmasında Edirne kongresini selamlarken; İl Başkanı İba, İl Kadın Kolları Başkanı Nergiz İnce ve İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Cambaz’ı takdim etti. Recep Tayyip Erdoğan, il kongresini tebriklerini iletti. İba da gerçekleştirdiği konuşmada Erdoğan’a teşekkür etti. Erdoğan, konuşmasında milletin AK Parti’ye hem eksikleri tamamlama, hem de geleceği inşa görevi verdiğini belirterek, “Girdiğimiz 15 genel seçimin, mahalli seçimin, cumhurbaşkanlığı seçiminin ve halk oylamasının tamamında AK Parti’yi sandıktan birinci çıkartan milletimize şükranlarımızı, demokrasi ve ekonomide yaptığımız hizmetlerle gösterdik” dedi.
Erdoğan: “Siyasette hizmet mücadelesi bir bayrak yarışı gibidir”
Cumhuriyet tarihinde yapılanların 10 katının AK Parti iktidarında yapıldığının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi: “Milli iradenin üstünlüğüne sıkı sıkıya sahip çıktık. Milletimiz de girdiğimiz her zorlu mücadelede, 15 Temmuz’da olduğu gibi yanımızda yer alarak, bize istikamet göstererek, destek ve cesaret vererek her daim vefasını gösterdi. Bu uzun hizmet ve mücadele döneminde AK Parti’nin her kademesinde görev alan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Siyasette hizmet mücadelesi bir bayrak yarışı gibidir. Yönetimlerde yeni görev üstlenen kardeşlerim var. Bundan sonraki il kongrelerinde de aynı şekilde görev değişiklikleri mutlaka olacaktır. Görev yapmış tüm kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum.”
“Meydanı asla bırakmayacağız”
AK Parti’nin 83 milyon vatandaşın tamamını kucaklayacak mücadele azmine sahip olduğuna kayıt düşen Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’yi yeniden eski kriz, kaos, baskı ve sefalet günlerine döndürmenin hesaplarını yapanlara meydanı asla bırakmayacağız. Türkiye bu günlere kolay gelmedi. 1000 yıldır üzerinde yaşadığımız bu topraklarda elde ettiğimiz her kazanımın gerisinde milyonların alın teri vardır. Malazgirt’ten bugüne millet olarak, mücadelesiz geçen tek bir günümüz yoktur. Aradan 1000 yıl geçse de hâlâ bize bu vatanı yakıştıramayanlar olduğunu görüyoruz. Bir asır önce milletimizi Çanakkale’de silmeye çalışanlara verdiğimiz cevabı hâlâ hazmedemeyenler olduğunu biliyoruz. Dört bir yandan işgale uğramış, ordusu ve meclisi dağıtılmış, nefes yolları tıkanmış Anadolu’da yakılan ve zafere ulaşan istiklal ateşinden canı yananların hâlâ aynı hayalin peşinde olduğunu biliyoruz. Rahmetli Menderes’in öncülüğünde geçtiğimiz, milletin değerlerine dayalı çok partili siyasi hayatla birlikte ellerinden kayıp giden tek parti faşizmine hâlâ özlem duyanlar olduğunu biliyoruz. Rahmetli Özal’ın Türkiye’yi, dünyanın itibarlı ve seçkin ülkeleri arasına sokmak için başlattığı reformları kabullenemeyenlerin, yaşadıkları savrulmaları da biliyoruz. AK Parti’nin 18 yıllık iktidarında Türkiye’yi demokrasi ve ekonomide getirdiği seviyeyi görmemek için gözlerini kapatanları da biliyoruz.”
“Milletin yarısından fazlasının desteğini alamayan hiç kimseye artık ülkenin yönetimi teslim edilemez”
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Vesayetin, terör örgütlerinin, darbecilerin oyunlarını boşa çıkartarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını sürdüreceğiz. Yıllarca iktidarı sandıkta değil perde gerisinde yazılan senaryolarla elde etmeye çalışanların, milli irade düşmanlığının sebebi budur. Milletten demokrasinin kurallarıyla alamadıkları yetkinin gaspla kendilerine takdimini bekleyenler hiç kusura bakmasınlar, daha çok beklerler. Bu yolu tamamen kapattık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde milletin yarısından fazlasının desteğini alamayan hiç kimseye artık ülkenin yönetimi teslim edilemez. Milletin gönlüne girmenin yolu da onun değerleriyle barışık olmaktan, ona umut vermekten, program ve projeleriyle göz doldurmaktan geçiyor. Biz milletimizin karşısına 18 yıllık hizmet ve eserlerimizle çıkıyoruz. Bununla yetinmiyor, 2023 hedeflerimizle çıkıyoruz. Onunla da yetinmiyoruz, 2053 vizyonumuzu ve 2071 hayallerimizi konuşuyoruz.”
“Milletimiz, ilk seçimde ağır bir ders verecek”
Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yalan ve iftira üzerine kurulu anlamsız polemiklerle ülkenin vaktini ve milletin enerjisini heba edenlere elbette eyvallahımız olmayacaktır. Milletimize saygımız gereği yalanlarını ve iftiralarını ortaya sunarlarken asıl gündemimizden asla kopmayacağız. Kendi partileri içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, ahlaksızlık skandallarıyla yüzleşmeyenlere, milletimizin ilk seçimde ağır bir ders vereceğini Cumhur İttifakı olarak bugünden görüyor ve buna inanıyoruz. Bunları kendi karanlıklarıyla baş başa bırakıyoruz. Biz, Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması için yeni projelerin heyecanlarını yaşamaya devam edeceğiz. 2023, Edirne serhat şehrinde bir başka yıl olacaktır.”
“Aşılanan vatandaş sayısı, 1 milyonu aştı”
Coronavirüsü salgının nedeniyle, başlatılan aşılama çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Aşılanan vatandaş sayısı, 1 milyonu aştı. Aşılama çalışmalarına kademeli olarak, tüm vatandaşlar dâhil edilecek. Coronavirüsü salgınına karşı temizlik, maske ve mesafe kuralına uyulmalı.”
Kongrede daha sonra Fatma Aksal ve Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir konuştu.
Kongrenin son bölümünde, eski Başbakan Binali Yıldırım söz aldı.
Yıldırım: “Edirne, Osmanlı’ya 88 yıl baş şehirlik yaptı”
Edirne’nin Osmanlı’ya 88 yıl baş şehirlik yaptığını belirten Yıldırım, şunları söyledi: “İstanbul'un fethinin kapıları buradan açılmış. Edirne serhat şehrimiz, Anadolu’nun Avrupa’ya açılan penceresi, vitrinidir. Avrupa’nın da Asya’ya açılan kapısıdır. Dolayısıyla Edirne’miz, tarihin her döneminde önemini muhafaza etmiş bir şehrimizdir. Tarih, kültür, verimli topraklar ve çalışkan insanlarıyla Edirne hep ülkemiz için üretmiş, ülkemizin zenginliğine zenginlik katmış bir şehrimizdir. Dolayısıyla böylesine önemli bir şehrimize hizmet etmek, burada yaşayan vatandaşlarımızı hayatını kolaylaştırmak, yaşam kalitelerini güçlendirmek, daha da iyileştirmek, ilk günden bugüne hep önceliğimiz oldu. Onun için Edirne’de, iktidarda olduğumuz 2003 yılından bugüne kadar bölünmüş yol miktarını 70 kilometreden 264 kilometreye çıkardık. Bu da tam 4 kat artış demektir. Sıcak asfalt miktarını da 267 kilometreden 587 kilometreye çıkardık. O da 2 kattan fazla artışı gösteriyor. Edirne’yi Tekirdağ’a, Kırklareli’ne, Çanakkale’ye bölünmüş yollarla bağladık. Yolları böldük, hayatları birleştirdik; Türkiye’nin doğusu ile batısını, kuzeyi ile güneyini birbirine kardeş yaptık.”
“252 vatandaşımızı şehit verdik”
15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimi hakkında konuşan Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz yaşadık, kalkışma yaşadık. O gece 252 vatandaşımızı şehit verdik. 2 binden fazla vatandaşımız gazi oldu. Ama o gece ay yıldızlı bayrak inmedi, ezanlar dinmedi, alçaklar hak ettikleri cezayı buldu. AK Parti iktidara geldiğinde doğan yavrularımız bugün 18 yaşında. 18 yaş seçme ve seçilme yaşıdır. Gençlere güvenen bir parti olduğumuz için seçme ve seçilme yaşını 18’e indirdik. Bize hep dediler ki, gençler o yaşta nasıl seçecekler, nasıl seçilecekler? Biz, onlara 15 Temmuz’da gençlerin verdiği cevabı verdik. Bu ülkenin gençleri, bu ülkenin bugününün de yarınının da teminatıdır. Cumhurbaşkanımız o gece milletimizi meydanlara davet ettiğinde, meydanları dolduranlar en önce gençlerdi, kadınlardı ve bu davaya gönül veren kardeşlerimizdi.”
“Sistemin değişmesini de hararetle en fazla isteyenlerden birisiyim”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili eleştiriler hakkında konuşan Yıldırım, “Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili çok şey söyleniyor. Ne söylüyorsunuz diye sorduğumuzda ortada bir şey yok. Alternatifiniz ne, içeriğiniz ne? Nasıl bir model öneriyorsunuz? Millet karar vermiş, yüzde 52 destek vermiş. Neden? Bir daha vesayet olmasın, milletin iradesi doğrudan sandıkta tecelli etsin ve seçimden seçime millet iradesini yeniden ifade etsin. Sistem eğer böyle olmasaydı, bu pandemi döneminde bu kadar hızlı kararlar alınabilir miydi? Memleketin sorunlarına bu kadar hızlı çözümler üretebilir miydik? Bunu yaşayan bilir. Ben parlamenter sistemin son başbakanıyım. Sistemin değişmesini de hararetle en fazla isteyenlerden birisiyim. O zaman da ifade ettim. Bu sistem babayla oğlu birbirine düşürür. Çünkü darbelerin arkasında kurgulanan anayasalarla maalesef millet iradesi seçilmişlere ancak kısmen verilmiş. Diğeri hiç millete hesap vermeyen, milletin önüne gitmeyen bir takım vesayet odaklarının elinde kalmış. İşte sistem değişikliği, doğrudan demokrasiyi işleten ve milli iradeyi de doğrudan ülkeyi yöneteceklere, mecliste yasama görevi yapacak vekillere veriyor” şeklinde konuştu.
“Seçimler, 2023 yılında yapılacak”
Seçimlerin 2023 yılında yapılacağını altını çizen Binali Yıldırım, şunları söyledi: “Yeni sistemin 2’nci seçimi, Cumhurbaşkanlığı’nın halk tarafından seçiminin 3’üncü seçimi olacak. Cumhurbaşkanımız 2014’te de halkın doğrudan oylarıyla seçildi. Dolayısıyla sisteme kusur bulmak yerine, milletin kararına saygı duymak siyasi partilerin yapması gereken en önemli şeydir. Muhalefet partileri, diğer ittifak; siz memleketin sorunlarına, memleket içi yapacağınız işlere dair vatandaşlarımıza fikirlerinizi paylaşmak için mesai harcamanız gerekirken neden takılıp sistemle uğraşıyorsunuz? Sistemin kararını veren millettir. Eğer sistemle ilgili tekrar bir karar değişikliği olacaksa, onu da yine millet verir.”
“En gelişmiş ülkeler bile yarım gram olan mikropla dize geldi”
Coronavirüsü salgınıyla ilgili konuşan Yıldırım, “Dünyada en gelişmiş ülkeler bile yarım gram olan şu mikropla dize geldi. Virüsle başa çıkamadılar. Amerika’nın ve Avrupa’nın yerle bir oldu. Bizim şehir hastanelerimizi acımasızca eleştirenlerin, Cumhurbaşkanımızın, AK Parti iktidarının vizyonunda ne kadar uzak olduklarını yine bu pandemi döneminde gördük. Bu hastaneler hayat kurtardı, mikropla, virüsle mücadelede bize güç kattı ve bu süreci en başarılı şekilde yöneten ülkeler arasında yerimizi aldık. Biz ne dedik? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Bu lafla olmuyor. Osmanlı, 619 yıl bu ilkeyle ayakta kalmış ve bölgemize değil, 3 kıtaya huzur getirmiş. Yaptıklarımızla övünmek yeterli değil. Yaptıklarımız yapıldı, vatandaşımız da bundan gerekli faydayı gördü 2023 hedeflerine kilitleneceğiz.” şeklinde konuştu.
“1-2 yıl içerisinde Çerkezköy’e kadar ulaşacak”
Halkalı-Kapıkule Demir Yolu Projesi olan hızlı tren hattıyla ilgili de konuşan Binali Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı: “Edirne-İstanbul Hızlı Tren Projesi, 1-2 yıl içerisinde Çerkezköy’e kadar ulaşacak. Daha sonra da Çerkezköy’den de Halkalı’ya kadar yapılacak. 18 yıl boyunca bütün kadrolarımızla beraber durmadan çalıştık, insanımızın refahını düzeltmek için çok büyük hizmetleri hayata geçirdik.”
Yıldırım’ın konuşmasının ardından AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, kendisine minyatür talika hediye etti. Binali Yıldırım, daha sonra 7’nci olağan kongreden ayrıldı. Yıldırım, kentteki programını Edirne Valiliği, ETSO ve AK Parti Edirne İl Başkanlığı ziyaretleri ile tamamladı.
Konuşmaların ardından kongrede yönetim, denetim ve bütçe raporları okunarak oy birliğiyle kabul edildi. Raporların ardından kongrede mevcut İl Başkanı Belgin İba ve yönetiminin AK Parti Edirne İl Başkanlığı’na tek liste ile aday olduğu açıklandı.
600 delege oy kullandı
AK Parti Edirne İl Başkanlığı adaylarının kongreye tanıtılmasının ardından delegelerin oy verme işlemi başlatıldı. 600 delegenin oy kullanılmasının ardından İba ve yönetimi yeniden AK Parti Edirne İl Başkanlığı’na seçildiler.
“Keşanlı 3 isim yönetimde yer alırken, Kılınç büyük kongre delegesi oldu”
Öte yandan AK Parti İl Yönetim Kurulu’nda Keşan’dan Mustafa Mercan, Hakan Çevikel ve Mecit Erol olmak üzere 3 kişi yer alırken; AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç da büyük kongre delegesi oldu.
İba başkanlığında oluşturulan yönetim kurulu ise, şöyle:
Yönetim Kurulu: Adem Ayaz, Ahmet Osmanlı, Ali Kobak, Aydoğan Akıncı, Birol Yorulmaz, Candemir Çekiç, Dilek Arzu Dermenci, Emel Özger, Emel Özger, Engin Bahşi, Erdi Ertek, Ezgi Yetkiner, Fahriye Güncel Hintoğlu, Gamze Kartal, Gökhan Balta, Gözde Emel Baytar, Hakan Çevikel, Halil Gümüş, Hatice Koçaşlı, Hüryan Hatikler, Hüseyin Yıldırım, İsmail Akalın, İsmail Yıldız, Murat Büyükgöze, Mustafa Çınarkök, Mustafa Mercan, Mustafa Okur, Mümin Karayavru, Mümine Konuk, Oktay Topalova, Rasim Özgün, Rauf Tolga Şenbaş, Serkan Yörük, Sevda Nur Kurban, Şenol Ekşi, Turan Girgin, Uğurcan İmrak, Umur Ersen Ayaydın, Yıldız Yeşilkurt, Mecit Erol.
İl Demokrasi Hakem Kurulu: Adnan Aladağ, Turgay Sayan, Faik Turgut.
İl Disiplin Kurulu: Müjdat Kahve, Naci Arda, Ahmet Özger, Nedim Uzun, Kamil Tunca.
Büyük Kongre Delegeleri: Belgin İba, Nergiz İnce, Burak Cambaz, Önder Özcan, Gürcan Kılınç, Aydoğan Akıncı.
(Haber Merkezi)
Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen yaptığı açıklamada; çiftçilere verilen desteklemelerin gayri safi milli hâsılanın en az %1 oranında olması gerektiğini belirtti.
“Desteklemelerde uygulanan stopaj kesintisi kaldırılmalı”
Çiftçi destek ödemeleri hakkında konuşan Şen, “Destek bütçesi tarım kanununda belirtildiği gibi gayri safi milli hâsılanın en az %1 oranında olmalıdır. Destekler ekimden önce açıklanmalı ve zamanında ödenmelidir. Desteklemelerde %2-%4 arası uygulanan stopaj kesintisi kaldırılmalıdır. Desteklerde adalet sağlanmalı küçük aile işletmelerine öncelik verilmelidir. Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarında destekler kesintisiz olarak verilmelidir. Gençleri tarımda tutabilmek için genç çiftçilere yönelik teşvik ve destekler verilmelidir. Çeşitli nedenlerle çiftçi kayıt sistemine dâhil edilemeyen ancak tarımsal üretim yapan arazilerde tarımsal desteklerden faydalanılmalıdır. Kullanılmayan tarım alanları değerlendirilerek ithalatı azaltabilir, ülke ihtiyacımızı ve ihracat için gerekli ham maddeyi sağlayabiliriz. Temel ürünlerimiz olan patates, soğan ve domates gibi ürünlerimizde pazarlama sorunları çözülmelidir. İhracat pazarlarımızın kaybolmaması için ve iç piyasada ürün fiyatlarının üretici aleyhine gelişmemesi için portakal, soğan, limon ve patates gibi ürünlere ihracat yasakları getirilmemelidir. Tarsim sigorta primleri düşürülmeli, ÇKS’ye kayıtlı olmayan çiftçiler tarım sigortası yaptırabilmelidir. Ayrıca, çiftçi destek ödemelerinin zamanında yapılması gerekiyor.” dedi.
“İthalat, ülke gündeminden çıkarılmalı”
İthalatın ülke gündeminden çıkarılması gerektiğine kayıt düşen Hasan Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Acilen toplulaştırma çalışmaları tamamlanmalıdır. Verimli tarım arazileri korunmalıdır. Toprak koruma kurumlarında ziraat odaları daimi üye olmalıdır. Çiftçilerimiz ekonomik açıdan örgütlenmeli ve desteklenmelidir. Bu örgütler idari ve mali yönde güçlendirilmeli fonksiyonel ve profesyonel olmalıdır. Üretim planlaması tüm ürünlerde süratle hayata geçirilmelidir. Sözleşmeli üretim, lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsaları yaygınlaştırılmalıdır. Depo kurulumu tüm bölgelerde destekleme kapsamına alınmalıdır. Ülke içi bitkisel ve hayvansal üretim teşviklerine devam edilerek besilik dana dâhil her türlü ithalatın kısa zamanda ülke gündeminden çıkarılması sağlanmalıdır. Başta peynir olmak üzere ürünlere katma değer kazandırma ve markalaştırma çalışmalarına hız verilmelidir. Tarım Bağ-Kur sigortası prim gün sayısı 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir. Kadın ve genç çiftçilere pozitif ayrımcılık yapılmalı, zor şartlarda üretim yapan çiftçilere her yıl için 90 gün fiili hizmet zammı verilmelidir. Primleri ödeyemeyen bazı çiftçilerimiz çalışmaya devam ederken muafiyet belgesi alarak sigortalılıklarını durdurmaktadır. Gelirleri yükseldiğinde bu durumu belgeleyip muafiyetlerini kaldırmaktadırlar. Muafiyette geçen süreler, çiftçimizin çalışma gün sayılarına eklenmelidir.”
“Girdi maliyetleri haddinden fazla yükseldi”
Mecliste çiftçi borçlarıyla ilgili görüşmelerin olduğunu ve somut bir şeyin henüz olmadığına kayıt düşen Şen, sözlerini şöyle tamamladı: “Mecliste çiftçi borçlarıyla ilgili çalışmalar olduğunu duyuyoruz. Şu ana kadar somut bir adım atılmadı. Çiftçi borçları genelde yılbaşına kadar taksitlendirme veya cezai işlemler uygulanıyordu. Bu süreçten sonra yapılacak işlemler borçların faizlerin silinmesi yönünde veya taksitlendirmesi yönünde olabilir. Yıllardır bunlar oluyor ama çiftçiye bir şey sağlamıyor. Faizlerin tamamen silinmesi lazım. Genel Başkanımızın bu konuda açıklaması olmuştu. Pandemi sürecinde çiftçiler borçlar anlamında tıkandı, girdi maliyetleri haddinden fazla yükseldi. Çiftçi şu an pek fazla harcama yapmıyor ama yarın öbür gün ilkbahar geldiğinde çiftçimiz bunları daha çok hissedecek. 2021 yılında çiftçinin gelirlerine, desteklerine hiçbir şekilde artış sağlanmadı. Çiftçi, 2021 yılında bunun acısını hissedecek.”
(Haber: Deniz ÇİL)
Keşan’da çiftçilik yapan Mehmet Ali Yetim, yaptığı açıklamada; çiftçinin yaşadığı sorunlar ve kuraklık hakkında değerlendirmede bulundu.
“Çiftçiler hem kuraklıktan hem de devletin destek olmamasından dert yanıyor”
Buğday ve ayçiçeği üretimi yapan Yetim, “Türkiye genelindeki on binlerce tarım emekçisi gibi bizlerde kuraklıktan nasibimizi aldık. Türkiye’de son dönemlerin en kurak yılının yaşanması en çok da tarım sektörünü olumsuz yönde etkiledi. Özellikle yağış mevsiminde yeterli yağışların olmaması çiftçilerin ürünlerini geç ekmesine, ekilen ürünlerin de filizlenmemesine neden oldu. Çiftçiler hem kuraklıktan hem de devletin destek olmamasından dert yanıyor. Yağışların beklenenden az olması meteorolojik kuraklığa, baraj göllerinin boşalması hidrolojik kuraklığa, tarım ürünlerinin zarar görmesi ise tarımsal kuraklığa yol açıyor. Sonrasında ithalat artışı, fiyatların yükselmesi ise sosyo-ekonomik kuraklığa neden oluyor.” dedi.
“Ürün kaybı ve ürünün olgunlaşma sürecinde zaman kaybı oldu”
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin, en son Kasım 2020 raporu yayımladığını hatırlatarak sözlerine devam eden Mehmet Ali Yetim, şunları söyledi: “Raporda, yağış rejimlerindeki azlık ve ürünlerdeki son durum değerlendiriliyor. Bu rapora göre, henüz tarımsal kuraklık yok. Ancak, çiftçiler farklı düşünüyor. Yaz kuraklığını bir şekilde elimizdeki su rezervleri ile idare etmeye çalıştık. Kış kuraklığında böyle bir durum söz konusu değil. Kış kuraklığında çok sıkıntı çekiyoruz. Buğday, yulaf gibi ürünlerin kardeşlenme sürecinde, atılan tohumların çimlenmesinde sorunlar oldu. Verim kaybı olacak. Kış ürünlerinde yağmur ihtiyacından dolayı toprak altındaki besin elementlerini alamadığından dolayı strese girdi. Ürün kaybı ve ürünün olgunlaşma sürecinde zaman kaybı oldu. Çiftçilerin bu denli ürün kaybetmesinin ekonomiye zararının olacağı gibi, tüketen insanlarda da gıda ihtiyacında sıkıntılar yaşanacak.”
“Yağış olmadığından dolayı endişeliyiz”
Bölge yağışların az olmasından dolayı bu yıl buğday ekiminin geç yapıldığına kayıt düşen Yetim, şunları söyledi: “Kuraklık var ve yağışlar yok. Hava serin. Yağışlar yakın zaman içerisinde biraz oldu. Buğdaylar yeni yeni çıkıyor. Tarlanın bazı yerleri kurudu bile. Kuraklıktan ötürü de buğdaylarda hastalık oldu. Alttan böcek yapıyor. Ayçiçeği tarlalarına da yeterli yağmur yağmadı. Yaza karşı ekeceğiz ama yağış olmadığından dolayı endişeliyiz”
“Gıda üretiminde suya çok fazla ihtiyaç var”
Çiftçilerin yaşadığı sorunlar karşısında, devletin kendilerini yalnız bıraktığının altını çizen Mehmet Ali Yetim, “Devlet destek vermediği için üretimden uzak durmaya çalışıyoruz. Gübrede ve ilaçta, fahiş artışlar oldu. Çiftçinin işi Allah’a kaldı. İnşallah bu çiftçiye yardım eli uzanır. İnsanların aç kalmaması, gıdaya erişim konusunda bir sorun olmaması için bizlere sahip çıkılması gerekiyor. En çok suyu tarım kullanıyor. Ziraat Mühendisleri Odasının verdiği bilgilere göre, dünyada tatlı suları en çok tarım kullanıyor. Türkiye'de tatlı suları yüzde 73 oranında tarım, yüzde 11 oranında da sanayi kullanıyor, evsel kullanım oranı ise yüzde 16’dır. Gıda üretiminde suya çok fazla ihtiyaç var. Türkiye’de suyun kullanımında hem bir plansızlık hem de ücretlerinde pahalılık söz konusu. Yaşanan kuraklık özellikle küçük ve orta ölçekli çiftçiyi daha fazla etkileyecek. Çiftçilerin bu pandemi ve kuraklık döneminde mutlaka destek kapsamına alınması gerekiyor. Hatta ücretsiz tarla içi sulama yaptırılması gerekir. Aksi takdirde azalan su kaynaklarıyla kendine yeten, gıda güvencesini sağlayan tarımsal üretim miktarına ulaşmak söz konusu olmayacak. Bu gidiş önümüzdeki günlerde büyük bir gıda krizi olarak karşımıza çıkacaktır.” dedi.
“Çiftçi, kuraklık şartlarında artık üretemez hale geldi”
Mehmet Ali Yetim, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de kuraklıkla ilgili çeşitli şekillerde önlem mekanizmaları kurulamadığı için artık tarım kesimi için bir afet söz konusudur. Afeti gidermek için neler yapılmalı noktasına geldik. Ürün çeşitliliğimiz bitecek. Çiftçi, kuraklık şartlarında artık üretemez hale geldi. Türkiye’de gıda tehdidi olacak. Yaşanan bu zorluklar nedeniyle kuraklıktan gelecek zararların kamu tarafından karşılanması gerekiyor. Yoksa Türkiye’de ürün çeşitliliğimiz, her şeyimiz bitecek. Yağışlar şu sıra normale dönmüş durumda. Ancak uzmanlar toprağın uzun süre susuz kalmasından dolayı asıl sıkıntının hasat döneminde yaşanacağına ve ekonomik kayıpların daha da büyük olacağına dikkat çekiyor.”
(Haber: Deniz ÇİL)
Kur Sulama yetkilisi H.Çağrı Çelik, yaşanan kuraklıkta birçok kesimin su kaynaklarını daha etkili ve faydalı şekilde kullanabilmeleri adına dile getirdiği damlama sulama modelinde toprak altına geçilmesindeki öneme dikkat çekerek, bunun da daha az su ve maliyet anlamı taşıdığını söyledi.
Çelik, özellikle son yıllarda kuraklığın ciddi anlamda konuşulmaya başlandığını ve bu konuda devletin en üst kademesinden başlanarak bilgilendirmelerde bulunulmaya başlandığının altını çizdi.
Bu konudaki en dikkat çeken vurgulamanın, damlama sulama yöntemi olduğunu dile getiren H. Çağrı Çelik, iklim değişiklikleri ve su kaynaklarındaki azalmaların, yetiştiricileri önemli ölçüde etkilediğini, buradaki çözümün de damlama sulama ile ürünlerin verim ve kalitelerini garanti altına alınabilecek olmasından geçtiğini ifade etti.
“Yapay zekaya sahip toprak altı damlama sulama yöntemi…”
Kuraklığın konuşulduğu günlerde, yetiştiricilerin suyu daha etkili kullanmak için damlama sulama yöntemine daha fazla eğildiğini, vurgulayan Çelik, “Yetiştiricilerimiz artık suyu daha etkili nasıl kullanabileceğini düşünüyor. Dolayısıyla, biz de yetiştiricilerimizin suyu nasıl daha az kullanarak maksimum verim elde edebileceklerini araştırarak bazı yöntemler geliştiriyoruz. Bu anlamda, yapay zekaya sahip toprak altı damlama sulama yöntemi geliştirdik. 700 dönümlük alana uyguladığımız 180 bin metre uzunluğundaki toplam damlama sulama boru hattı ile su kullanımını minimum düzeye inmesini sağlıyoruz. Bu kapsamda arazi içerisinde su havuzu hazırlanıyor ve buradan toprak altına döşenen damlama sulama sistemi, arazinin büyüklüğüne göre hem mali yükün hafiflemesi, hem de suyun idareli kullanılması anlamına geliyor. Uygulanabilecek olan bu proje ile enerji, gübreleme ve sulama gibi yetiştiricilerimizin en önemli girdi maliyetleri en aza inecek.” dedi.
“Amaç maliyetler kadar su kaynaklarının tüketimini de en aza indirmek”
Damlama sulamalarının toprak altına indirilmesinin, ülke genelinde her kesim tarafından konuşulan önemli konular arasındaki yerini aldığını belirten H. Çağrı Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Böylece toprak altındaki kaynaklarımızdan kullandığımız suları, arazinin her köşesine yayabiliyor, dolayısıyla da sulamayı daha etkili şekilde kullanabiliyoruz. Bu da maliyetin yanı sıra üretimin devamlılığı için önemli bir adım oluyor. Bilindiği gibi üretimde su, her şeyden önemli bir yere sahip. Burada unutulmaması gereken en önemli konu, su kaynaklarımızın daha az ve daha yararlı şekilde nasıl kullanabileceğini tespit edip bu uygulamayı hayata geçirebilmektir. Yer altı kaynaklarımızı daha verimli kullanmamız için bu projeler de artık devletimizin gündemindeki konuların başında gelmektedir.”
(Haber: İlker GÜREL)
Keşan Umum Emlak Müşavirler Derneği Başkanı Olcay Güngör yaptığı açıklamada; Sazlıdere ve Gökçetepe sahillerinde yaşanan imar sorununun yılan hikayesine döndüğünü belirterek, “Soruna milletvekilleri ve yetkililer kulak verip, çözüm üretmeli.” dedi.
“Bölge halkı, imar konusunda mağduriyet yaşıyor”
Sazlıdere ve Gökçetepe sahillerinde yaşanan imar sorunu hakkında değerlendirmelerde bulunan Güngör, “Nüfusu 2 binin altında kalan belediyelerin kapanmasıyla ilgili alınan karar neticesinde, Çamlıca Belediyesi kapandı. Belediyenin kapanmasıyla birlikte, imar sorunları yaşanmaya başladı. 2014 yılından bu yana bölge halkı imar konusunda mağduriyet yaşıyor. Ama bu bölgede geçmiş yıllarda imar vardı. Çamlıca Belediyesi eski Başkanı, 26 Aralık 1999 tarihinde imarla ilgili belgeleri Bayındırlık Bakanlığı’na verdi. Eğer gerekli izinler olmamış olsaydı, Valilik tarafından imar izni geçmiş yıllarda verilmezdi. Yaşanan imar sorunu yılan hikayesine döndü ve çözüleceğine inanmıyorum.” dedi.
“Belediye başkanı ve meclis üyeleri, birlik olup aynı yere yumruğunu vurmalı”
Olcay Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşanan sorunun çözüme kavuşması için en büyük görev Keşan Belediyesi Başkanı ve meclis üyelerine düşmektedir. Saros konusunda, iktidarı ve muhalefetiyle hepsi birlik olup yumruğu aynı yere vurmaları durumunda sorunun çözüme kavuşacağına inanıyorum. İmar sorunu çözüldüğünde hem belediyemiz hem de bölgemiz kazansın. Sorun çözüme kavuşursa en azından bölge yaşayan insanların mağduriyeti giderilmiş olur. Biz, belediye başkanımıza ve meclis üyelerimize güveniyorum.”
“Soruna milletvekilleri ve yetkililer kulak verip, çözüm üretmeli”
Güngör, sözlerini şöyle tamamladı: “İmar sorunu yaşanması nedeniyle, bölgenin değeri her geçen gün düşmektedir. Bölge halkının yaşadığı soruna milletvekilleri ve yetkililer kulak verip, çözüm üretmeli.”
(Haber: Deniz ÇİL)
Keşan Sebze, Bakkal ve Manavlar Odası Başkan Vekili Mustafa Çakır yaptığı açıklamada; son dönemde gelen zamlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Fiyatlar el yakıyor”
Son dönemde bir çok ürüne zam geldiğini belirten Çakır, “Ayçiçeği ve süt ürünlerine gelen zamlar, sofradaki peynir ve tereyağına da yansıdı. Tüketici haklı alamıyor, zamlara tepki gösteriyor, esnaf satamıyor haklı. Zamlara tepki gösteriyor. Çiftçi haklı geliri giderini karşılayamıyor. Şimdi sormazlar mı burada yanlışlıklar nerede? Hayatın akışını sağlamak için bu ciddi konulara el atmak lazım.
Yumurta, yağ, süt ve peynir fiyatları %25 arttı, emekliye verilen zam zamlarla eridi. Süt ürünlerinin satışı düştü, sofraların olmazsa olmazı süttür. Çocuklu aileler çaresiz. Fiyatlar el yakıyor. Dar gelirli sağlıklı gıdaya ulaşamaz oldu. Zamların raflara yansımasından sonra, satışlar düştü. %25 zamma halk tepki gösterir oldu.” dedi.
“Ekonomik krizin ardından gelen salgın esnafı perişan etti”
Mustafa Çakır, sözlerini şöyle tamamladı: “Halkın alım gücünü hesaplamak için bütün kalemlerde indirime gidilmelidir. Tarım öldürülmesin, çiftçi küstürülmesin. Esnaf mutlu olsun, tüketici de mutlu olsun. Ekonomik krizin ardından gelen salgın esnafı perişan etti. Esnaf satışı yapamayınca zor durumda. Eğri oturalım doğru konuşalım. Esnaf hayatın ta kendisidir. Çarşı pazar ekonominin habercisidir. Yapılan anketlerin en doğru olanıdır. Esnafla tüketici bir bütündür. Hayat bize sınırlar koysa da o sınırları birbirimize güvenimiz ve sevgimizle kaldıracağız. Sofranızda bereket, kalbinizde sevgi eksik olmasın.”
(Haber: Deniz ÇİL)
İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, yaptığı açıklamada; eğitimde yaşanan fırsat eşitsizliği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Uzaktan eğitim derslerini takip edemeyen milyonlarca öğrenciye nasıl not verilecektir?”
Açıklamasına, “Milyonlarca öğrencimizin, öğretmenimizin ve velilerimizin çığlığını duyurmak, gelecek nesillerimizin teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin yanında olmak, haksız ve hukuksuz biçimde eğitim hakkının ihlal edilmesine karşı, gerçekleri paylaşmak İYİ Parti’nin varlık sebepleri arasındadır” diyerek, başlayan Demir, şunları söyledi: “Millî Eğitim Bakanlığı, uzaktan eğitim sürecinde birçok tutarsız karara imza atmıştır. 2020-2021 öğretim yılı birinci dönem karne notları ile aldığı kararlar da son derece çelişkilidir. Bakanlık, daha önce uzaktan eğitim sürecinin sınavla değerlendirilmeyeceğini açıklamış ve 8 Mayıs'ta bu yönde yönetmelik değişikliği yapmıştır. Bu değişikliğe göre okullarda sınav yapılmaması gerekirken, MEB kendisiyle çelişerek hem ortaokullarda hem de liselerde sınavların yapılması istenmiştir. Ortaokul ve liselerin bir kısmı yüz yüze sınavları yapmış, bir kısmı ise 4 Kasım 2020’de okullar tamamen uzaktan eğitime geçtiği için sınavları yapamamıştır. 31 Aralık 2020 ve 6 Ocak 2021 tarihlerinde yapılan yönetmelik değişiklikleriyle uzaktan eğitimde sınav yapılamayacağına ilişkin hüküm kaldırılmış yani sınav yapılması kararı verilmiştir. Ancak Bakanlık Liseler için birinci dönem notlarının ikinci dönem yapılacak sınavlar üzerinden verileceğini, ilkokul ve ortaokullarda karne notlarının derse katılım puanı ile belirleneceğini ve velilerin sınav notlarının ilk dönem karne notu değerlendirmesinde kullanılmasını istemeleri halinde 21 Ocak’a kadar okul müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini açıklamıştır. Yönetmelikte, ‘sınav yapılmaz’ derken, sınav yapın diye emir veren; Yönetmelikte ‘sınav yapılır’ derken ‘Sınav notlarını iptal eden’ bakanlığı anlamak mümkün değildir. Hatırlatmak isteriz ki, resmi yazılar yönetmelik hükmünü değiştiremez!’ Yapılan bu çelişkili açıklamalar ve hatalı kararların doğuracağı sorunları öğretmenlerin üzerine yıkmak ve onlara böyle vicdani bir sorumluk yükleyerek, çözümsüzlüğün içine itmek ne kadar adildir? Öğretmenlerimiz, imkânı olmadığı için derse katılamayan, derse katıldığı halde derste aktif olmayan ya da derse kısmen katılabilen öğrencilerini nasıl değerlendireceklerdir? İnternet ve tableti, bilgisayarı, televizyonu, akıllı telefonu olmadığı için uzaktan eğitim derslerini takip edemeyen milyonlarca öğrenciye nasıl not verilecektir? Bu öğrencilere derslere katılamadıkları için zayıf-düşük not mu verilecektir? Tutarsız uygulamalar uzaktan eğitimde yaşanan sorunları daha da beslemekte, öğrenci-veli-öğretmenleri kaosa sürüklemektedir.”
“Eşitsizlikler ortadan kaldırılmalı”
Uzaktan eğitim sürecindeki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğine kayıt düşen Ekrem Demir, sözlerine şöyle devam etti: “Uzaktan eğitim sürecinde öğrenciler arasında eğitime erişim eşitliği sağlanmadan not verilmesi adil değildir. Bu yüzden temel eğitim ve ortaöğretimde 2020-2021 öğretim yılı birinci döneminde öğrencilere hiç not verilmemeli, ikinci dönemde yüz yüze yapılacak sınav ve değerlendirme sonuçlarına göre (birinci dönemde yapılan sınav sonuçları birlikte değerlendirilerek) sınıf geçme notu verilmelidir. Uzaktan eğitime erişemeyen ve sınavlara giremeyen öğrenciler, yüz yüze eğitim başladığında önce telafi eğitimine alınmalı, bu öğrencilerimizin dönem notları telafi eğitimi sonunda yapılacak sınavlarla belirlenmelidir. Ayrıca tüm öğrencilerin öğrenme kayıplarını telafi etmek için ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitimi destekleme ve yetiştirme kursları açılmalıdır. Bakanlık, özellikle merkezi sınavlara girecek ortaokul son sınıf ve lise son sınıf öğrencilerinin ortalamalarını etkileyecek ve mağduriyetlerine yol açacak düzenlemelerden kaçınmalıdır. Milli Eğitim Bakanı Sn. Ziya Selçuk çıktığı bir televizyon kanalında öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin cevaplamasını istediği sorulara tatmin edici cevaplar verememiş, rakamsal olarak da doğru olmayan bilgilerle cevap bekleyen soruları geçiştirmiş, yapay zekâdan, bastıkları kitapçıklardan, bin sayfalık dergilerden bahsetmeyi uygun görmüştür. Nasıl Bir Eğitim Bilim Kurulu? Her açıklamamızda, salgın ortaya çıktığı andan itibaren başta üniversiteler, akademisyenler, eğitim sendikaları, veliler ve konunun uzmanları olmak üzere, eğitimin tüm paydaşlarının temsil edildiği ve görüş bildirdikleri bir ‘Eğitim Bilim Kurulu’ oluşturulması talebimizi dillendirmiş, işinin ehli üyelerle bu krizi yenecek, hatta fırsata çevirecek adımlar atalım demiştik. Sn. Selçuk bu televizyon programında, Eğitim Bilim Kurullarının olduğunu izah etmeye çalışmıştır! Bu ‘Eğitim Bilim Kurulu’nun’ kimlerden müteşekkil ve ne işle iştigal ettiklerini bilmek isteriz! Uzaktan eğitimde aylardır iyileştirme sağlanamaması, krizin yönetilememesi, koordinasyonsuzluğun ve plansızlığın sebebi bu bilim kurulunun aldığı kararlar mıdır? Yoksa tecrübe ve birikime sahip olmayan bakanlık bürokratları mıdır? Gerçekler Kamuoyundan Saklanmaktadır! İnternete erişim imkânı olmayan ve elinde cihazı bulunmayan öğrenci sayıları, EBA’ya erişemeyen öğrenci sayısı, devamsızlık oranı ile internet altyapısının durumu ile ilgili verdiğimiz soru önergelerimize cevap verilmemiştir. Millî Eğitim Bakanlığının bunları bilmemesi mümkün değildir! Millî Eğitim Bakanlığı’nın bahse konu rakamları açıklayamamasının asıl nedeni, gerçeklerin üstünü örtmek ve durumun vahametini gizlemeye çalışma gayretidir”
“178 ülke içinde sabit internette ortalama internet hızına göre 101'inci sıradayız”
Türkiye’nin 77 ülke arasında, çalışmak için bilgisayarı olan öğrenciler listesinde 64, internet bağlantısına erişimi olan öğrenciler arasında ise 70'inci sırada olduğuna kayıt düşen Demir, şunları söyledi: “Daha önce Sağlık Bakanlığı’nın vaka ve ölüm sayılarında yapmış olduğu yanıltmalar da olduğu gibi. Gerçeklerin kamuoyundan saklanmasının bedelini her zaman olduğu gibi Türk Milleti ödemektedir! Sn. Bakanın ‘Erişemeyen 1,5 milyon, toplamda 2 milyon civarında öğrenci’ açıklaması doğru değildir. Nereden bakarsak bakalım resmi ağızlardan söylenen rakamlar gerçeği yansıtmamaktadır! BTK’nın 2020 raporunda, ülkemizde 24 milyon hanenin yaklaşık %51,2’inde sabit internet olmadığı, yapılan anket çalışmalarında ise öğrencilerin %42’sinde internete ulaşacak bilgisayar ya da tablet bulunmadığı görülmüştür. 77 ülke arasında, çalışmak için bilgisayarı olan öğrenciler listesinde 64, internet bağlantısına erişimi olan öğrenciler arasında ise 70'inci sıradayız. Evine sabit internet dahi alamayan ailelerin, 10 ay boyunca mobil internet ücreti ödeyebilmeleri de neredeyse imkânsızdır. Kaldı ki, evinde sabit internet olmayan çocukların, muhtemelen sadece ebeveynlerinin mobil telefonlarında internet bulunmaktadır. Çünkü bu çocuklarımız dar gelir grubundaki ailelerin evlatlarıdır. Sonuç olarak, öğrencilerimiz arasında dijital uçurum gittikçe artmaktadır. Ailenin çok çocuklu olması hâlinde, evinde bir cihazı bulunan bir ailedeki çocuklar uzaktan eğitimi nasıl takip edeceklerdir? İnternet yapımızın fiber optik açısından yetersiz olduğu ortadadır. Türkiye'de ortalama hız 3G bile değildir. 178 ülke içinde sabit internette ortalama internet hızına göre 101'inci sıradayız. EBA’ya erişimin sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesi için ülkemizdeki fiber altyapı kapasitesinin 200 kat artırılması gerekmektedir. Bazı yerleşim birimlerinde buna büyük şehirler de dahil internet bağlantısı dahi bulunmamaktadır. Sn. Bakan, EBA’ya girişin 3 milyon canlı ders kapasitesine ulaştığını söylemektedir, ancak 1 milyon kişi EBA’ya girdiğinde sistem çökmektedir. Ülkemizde 18 milyon K12 öğrencisi olduğu düşünüldüğünde, kısmen katılan veya katılamayan 6 milyondan fazla öğrencimiz 2020-2021 eğitim yılında uzaktan eğitime maalesef ulaşamamıştır! Tablet Dağıtımında Adil Olunması Gerekmektedir! Tablet dağıtımı birçok ilde iktidar partisinin şovuna dönüştürülmüştür. Dağıtılacağı söylenen 500 bin tabletin temin edilmesi STK’lar, iş adamları vb. kişiler ve kurumlara havale edilmiş, şimdi de tedarikte sıkıtılar olduğu Sn. Bakan tarafından ifade edilmektedir. 500 bin tablet bağış yoluyla bulunsa bile, yeterli değildir. Biriken Fonlar Neden Eğitim İçin Kullanılmıyor? Evrensel Hizmet Fonundaki birikimler ve BTK’nın sektörden aldığı gelirler bir an önce uzaktan eğitimde mağdur öğretmen ve öğrencilerimiz için kullanılmalıdır. Defalarca bunu önermemize rağmen fonlarda biriken kaynaklar neden eğitime aktarılmıyor? EBA’ya erişimde internet kullanımının ücretsiz olması veya öğrenci başına aylık 30-35 GB kota verilmesi düşünülebilir. İletişim hizmetleri de KDV ve ÖİV’den muaf tutulabilir. Yeri geldiğinde müteahhitlerin milyonlarca dolar vergi borcunu silen, geçmediğimiz köprüler, uçmadığımız hava limanları için yıllarca dolar üzerinden ödeme yapmayı kabul eden devletimizin, geleceğimizin teminatı evlatlarımıza ayıracağı bir kaynak yok mudur? 5 milyon öğrencinin, 5 müteahhit kadar değeri, kıymeti yok mudur? Şeffaflıktan uzaklaşmak, problemleri görmezden gelmek, mağduriyetlerin boyutunu gizlemek eğitim sistemimizde var olan krizi daha da derinleştirmektedir. Bu yanlış yöntemden bir an önce vazgeçilmeli, tüm veriler şeffaf bir biçimde Türk Milleti ile paylaşılmalıdır.”
“Gelecek nesillerimizi her anlamda zor günler bekliyor”
Salgın dolayısıyla vaka sayısının Türkiye’den daha fazla olan ülkelerde, yüz yüze eğitimin devam ettiğini belirten Ekrem Demir, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm tedbirler ivedi bir biçimde alınarak yarıyıl tatilinden hemen sonra okullar, özellikle ilk ve ortaokullar mutlaka açılmalıdır. Öğrenme yoksulluğu hem ülkelerin insan sermayesini geliştirme hem de ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını’ gerçekleştirme çabalarını tehdit etmektedir. Kısacası, gelecek nesillerimizi her anlamda zor günler beklemektedir. Bu kapsamda ilkokulda okuyan özellikle de 10 yaş altındaki öğrencilerimiz için acil bir eylem planı hazırlanmalı ve gereken önlemler hiç vakit kaybetmeden alınmalıdır. Aksi takdirde çok açık söylüyorum, bir nesli göz göre göre kaybedeceğiz! Bu bağlamda okullarımızın alt yapıları, dezenfekte, temizlik işlemleri ve servis durumları planlanmalı, her okula en az bir sağlık görevlisi ve bilişim öğretmeni atamaları gerçekleştirilmelidir. En az 60 bin öğretmen ataması ve engelli öğretmenlerin ataması işlemleri hızlandırılmalıdır. Taşımalı Eğitime Son Verilmeli, Köy Okulları Yeniden Açılmalıdır! Okulların açılması için tek tip, merkeziyetçi çözümden öte, bu süreçte sorumluluk il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerine bırakılmalıdır. Bu iktidar döneminde 20 bin köy okulu kapatılmış, köylerden şehirlere ciddi bir göç yaşanmıştır. Köyler boşalmış, 1,5 milyon öğrenci taşımalı sistemle eğitim görmeye başlamıştır. Bu anlamda köy okulları yeniden açılmalı, köylere yatırım yapılmalı ve evlatlarımız kendi köylerinde-kendi mahallelerinde bulunan okullarda eğitim almalıdır. Taşımalı eğitim adı altında karda-kışta, her türlü riske rağmen çocuklarımızı oradan oraya taşıyarak verilen bu eğitim modelinden bir an önce vazgeçilmelidir”
(Haber: Deniz ÇİL)
Aheste Müzik Aletleri ve Organizasyon yetkilisi Olcay Kuvancı yaptığı açıklamada; müzik sektörünün durumu ve verilen destekler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Destek yeterli olmasa da hatırlanmak güzel”
Müzik sektörünün durumu ve verilen destekler hakkında değerlendirmelerde bulunan Kuvancı, “Pandeminin başlamasıyla beraber müzik sektörü zor günler geçiriyor. Müzik aletlerine gelen zamlar, satışlarımızı olumsuz etkiledi. Müzisyenlere yönelik 3 ay boyunca maddi destek verilecek. Destek yeterli olmasa da hatırlanmak güzel. Ocak, şubat ve mart ayında 1000’er TL olmak kaydıyla toplamda 3 bin TL ödeme yapılacak. Sistemden kaynaklı hatalar sebebiyle, bu yardımlardan faydalanmayan müzisyen arkadaşlarda var. Video yüklemesinden kaynaklanan hatalar oldu. Aslında bu çok bir para değil. Müzisyen bir ailenin ev kirasını bile ödemeyebilir ama en azından hatırlanmak güzel bir şey. Can çekişen bir sektörüz. Ekonomik anlamda boğuşan bir sektörüz.” dedi.
“Başvurular nasıl yapılacak…”
Başvuruların nasıl yapılacağı hakkında konuşan Olcay Kuvancı, sözlerine şöyle devam etti: “İnternet üzerinden 2 dakikalık bir video ya da youtube ve instagram sayfası varsa, bunların linkini paylaşıyor müzisyen arkadaşlarımız. Bununla ilgili SGK’lı olup olmadıkları, herhangi bir yerde çalışıp çalışmadıkları gibi bazı bilgiler isteniyor. Bildiğim kadarıyla SGK’lı bir şekilde çalışan ve devletten maddi destek alan kişiler bunlardan faydalanamadı. Müzikle çok alakası olmayan insanlarında faydalandığını görüyoruz. Haksızlık var mı? Bence var ama yaklaşık 30 bin civarı insandan bahsediyoruz. Kısa vade de bunu eleme ya da tespitinde sıkıntılar olacağı belliydi. En azından zorda kalan birçok müzisyen arkadaşımız faydalandı.”
“2021 yılının parlak geçeceğini sanmıyorum”
2020 yılının kötü geçtiğini belirten Kuvancı, sözlerini şöyle tamamladı: “Mart ayında pandeminin ülkemize girişiyle birlikte sektör çöküşe başladı. Bununla birlikte müzik aleti sektöründen de bahsetmemek isterim. Sattığımız birçok üründe %30’lara varan gümrük vergisi uygulaması geldi. Bunun adil ve gerekli olduğunu düşünmüyorum ve sektörü çok diplere çekti. Örneğin 7 bin TL olan bir piyanoyu mart ayında 5 bin TL’ye satıyorduk. Bununla birlikte doların artışı da büyük bir sıkıntıdır. 2021 yılında, sektör diplerde ve bu yılın pek parlak geçeceğini sanmıyorum. Umut var mı? Aşılanmayla birlikte umut var.”
(Haber-Foto: Deniz ÇİL)
Keşan İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dün yapılan yol kontrolünde, durdurulan bir araçta uyuşturucu madde ele geçirildi.
Jandarma ekipleri, durdurdukları bir aracın sürücüsünün, ehliyeti olmaması nedeniyle cezai işlem uygulamak için araçtan inmesini istedi. Aracından inen sürücü jandarma ekiplerine doğru giderken cebinden çıkardığı bir peçeteyi yere attı. Bunu fark eden jandarma, kontrol ettiği peçetenin içinde yaklaşık 4 gram ağırlığında uyuşturucu ot buldu.
Bunun üzerine adli makamlardan alınan izin doğrultusunda araçta arama yapan jandarma ekipleri, şüpheli araç içerisinde 1194,50 gram uyuşturucu olduğu değerlendirilen madde ve 1 adet hassas terazi ile 4 bin 900 TL ele geçirdi. Araçta bulunan 3 şüpheli şahıs, hakkında Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti suçundan işlem yapmak üzere, Keşan İlçe Jandarma Komutanlığına getirdi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
(Haber Merkezi)
Edirne İl Jandarma Komutanlığı’nca dün yapılan denetimlerde, 58 adet kaçak parfüm ele geçirildi.
Olay, saat 04.10 sıralarında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre; TEM gişelerinde icra edilen yol arama ve kontrol noktasında İstanbul ilinden Romanya ülkesine gitmekte olan yolcu otobüsünde yapılan aramada fatura ve belgesi bulunmayan, kaçak yollarla üretilerek piyasaya sürülecek olan çeşitli cins ve markalarda 58 adet parfüm ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen parfümlerin piyasa değeri yaklaşık 5 bin 800 TL olup, olayın şüpheli 1 şahıs hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Muhalefet suçundan adli işlemlere başlanılmıştır.
(Haber Merkezi)
CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu açıklamasında yarıyıl döneminde mazeret tayini talep eden öğretmenlere il emrine tayin hakkı verilmesini istedi.
Mazeret tayinin anayasal bir hak olduğu hatırlatan Gaytancıoğlu şunları söyledi: “Hükümetin plansızlığının, iş bilmemesinin, beceriksizliğinin bedelini maalesef her alanda vatandaşlarımız ödüyor. Eğitim de ise daha acı bir şekilde çocuklarımız, gençlerimiz, onları geleceğe hazırlayan öğretmenlerimiz ve bütün ülke bugünümüzle, yarınımızla ödüyoruz. Bir açılıp bir kapanan okullarımız, uzaktan eğitime erişemeyen çocuklarımız, fırsat eşitliğinin yok edildiği bir eğitim sistemsizliğimiz var. Eğitimde nereye el atsak dökülüyor. Milyarlarca lirayı çöpe atanlar çocuklarımıza uzaktan eğitim olanağı sağlayamamıştır. Üstelik kimsenin inanmadığı masalları anlatmaya devam ediyorlar. Eğitimdeki yanlışlardan çocuklarımız kadar öğretmenlerimiz de payını almaktadır. Yıllardır sözleşmeli öğretmen alımı yapılmakta ve bu öğretmenlerimize belli bir sürenin sonunda kadroya geçme hakkı tanınmaktadır. Öğretmen olarak atanmak için KPSS’den çok iyi puanlar alan, yıllarca branşında yeterince kadro açılmasını bekleyen, daha sonra da sözleşmeli ataması yapılan öğretmenlerimiz eşine, çocuğuna kavuşmak için beklemektedir. Yıllarca bekleyip kadroya geçtikten sonra eşinin, çocuğunun yanına mazeret tayini isteyen öğretmenler norm kadro uygulamasına takılmakta, mazeret tayini yapılmamaktadır. Öğretmenlerimizin hakkı olan mazeret tayinini olabilmesi için il emrine tayin hakkının verilmesini istiyoruz. Yaz dönemi de öğretmenlerimiz aynı sorunu yaşadılar. O zaman da konuyu gündeme getirmiştik. Bakanlık son anda bu hakkı tanıdı. Kimse norm kadroya sığınmasın. Ülkemizde hemen her yerde öğretmen sıkıntısı yaşandığını, buraların ücretli öğretmenli gibi öğretmenlik mesleğine yakışmayan yöntemlerle doldurulduğunu biliyoruz. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu öğretmen alımı yapılırsa hiçbir öğretmenimiz de ücretli öğretmen gibi bir sınıflandırmada çalışmak zorunda kalmaz. Emeklisinden, esnafına, işçisinden işsiz gencine kadar vatandaşlarımızın hiçbir kesiminde huzur bırakmayan AKP’den isteğimiz en azından öğretmenlerimize il emrine mazeret tayini hakkını vermesidir.”
(Haber Merkezi)
TREDAŞ Edirne İl Müdürlüğü Keşan Bölge Başmühendisliğinden yapılan açıklamada; Keşan’ın bazı köylerinde elektrik kesintisi yaşanacağını bildirdi.
Açıklamada; kesintinin bugün, 10.00-14.00 saatleri arasında, Bahçeköy, Çamlıca, Pırnarköy, Sazlıdere, Sazlıdere Sahili, Gökçetepe, Gökçetepe Sahili, Şükrüköy, Seydiköy, Kadıköy, Mahmutköy ve Yerlisu da, planlı elektrik kesintisi uygulanacak.
(Haber Merkezi)
Keşan Belediye Meclis’inin 25 Ocak 2021 tarihinde olağanüstü toplanacak. Keşan Belediyesi Meclis Salonu’nda saat 12.00’da başlayacak ve tek madde görüşülecek. Olağanüstü Meclis Toplantısı’na Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu başkanlığında gerçekleştirilecek. Toplantıda ele alınacak ve karara bağlanacak gündem maddesi şu şekilde;
Olağanüstü Meclis Toplantısı, 5393 Sayılı Belediye Kanununun 20. Maddesi’ne 5675 Sayılı Kanunla eklenen “Belediye Başkanı acil durumlarda lüzum görmesi halinde yılda üç defadan fazla olmamak üzere ve her toplantı bir birleşimi geçmemek üzere olağanüstü toplantı yapabilir” hükmü gereğince 25 Ocak 2021 Pazartesi günü saat 12.00’da Belediye Meclis Salonu’nda yapılacaktır.
COVİD-19 hastalığının tüm Dünya’da ve ülkemizde hızla yayıldığı bu günlerde pandemi tedbirleri kapsamında toplantı salonuna seyirci kabul edilmeyecektir. Meclis Toplantısı canlı yayınlanacak olup izlemek isteyen vatandaşlar toplantıyı canlı yayını takip edebilirler.
(Haber Merkezi)
Büyük Cami Mahallesi’nde 19 Ocak 2021 tarihinde meydana gelen olayda, araçtan av tüfeği, fişek, mont ve fener çalındı.
Olay, saat 13.30 sıralarında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre; H.Y., aracını park ettiği yerde kontrol ettiğinde, sol arka camının kırık olduğunu, içerisinde bulunan 1 adet av tüfeği, 200 adet av tüfeği fişeği, 1 adet mont ve 1 adet tüfek altı fenerinin yerinde olmadığını, zararının 9 bin TL olduğunu, şikayetçi olduğunu beyan etmiştir. Tahkikat devam etmektedir.
(Haber Merkezi)
Uzunköprü Belediyesi’nin; Interreg-IPA Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İş Birliği Programı kapsamında, Dimitrovgrad Belediyesi ile ortaklaşa yürüttüğü, VadiPark projesinin açılış töreni gerçekleştirildi.
Törene; CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Uzunköprü Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, ilçe ve belde belediye başkanları, İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri, siyasi partilerin il ve ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Pandemi dolayısıyla proje ortaklarının online bağlantı ile katıldığı açılış programında konuşan Özlem Becan, “Hayata geçirmiş olduğumuz projemiz ile ilçemiz imar planlarında rekreasyon alanı olarak belirlenmiş 47 dönüm alana sahip arazinin içinden geçen derenin ıslah edilmesini, bu sayede dere kirliliğinin önüne geçilmesini ve yakınındaki yerleşim bölgelerimizi su taşkınlarından korumayı amaçlamakla birlikte, tarihi ve kültürel dokusu ile yüzyıllardır bölgenin gözbebeği konumunda olan Uzunköprü’müzün turistik açıdan da yerli ve yabancı misafirlerimiz için yeniden bir cazibe merkezi haline getirilmesini hedefliyor; bu güzel coğrafyayı yuvası bilen tüm Uzunköprülü vatandaşlarımıza aileleri ve dostlarıyla buluşup sosyalleşebilecekleri, modern çağın gerekliliklerine uygun çok amaçlı bir park sunarak kıymetli ilçemizi daha da yaşanabilir bir hale getirme gayesi güdüyoruz. Projemiz içerisinde yer alan 800 metrelik yürüyüş ve koşu yolumuz, 155 metrekarelik çocuk oyun alanımız, spor aletlerinin bulunduğu 170 metrekarelik spor alanımız, Vadi’miz ile tarihi Uzunköprü’müzün güzelliğini buluşturan 10 metre yüksekliğinde 2 adet seyir terasımız ile birlikte siz değerli Uzunköprülülerimizin hizmetine sunduğumuz VadiPark’ımız, ilçe halkımızın 7’den 70’e huzurla ve güvenle vakit geçirebileceği bir sosyal yaşam alanı olma özelliği taşıyor. Göreve geldiğim vakit, Uzunköprü’müzdeki her bir vatandaşımıza eşit hizmet sunacağımızın sözünü ve garantisini vermiş ve ilçemizin sakinlerine her anlamda kolaylık sağlayacak, ilçemiz refahını artıracak projeler üretmeyi hedeflemiştim.VadiPark projemiz de bu açıdan siz kıymetli Uzunköprülülerimize fayda sağlamasını dilediğim hizmetlerimizden biri oldu. İmza aşamasından tamamlanma evresine dek emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. VadiPark’ımız, ilçemiz halkına hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.
Açılışın ardından Belediye Başkanımız Özlem Becan; davetli konuklar ve vatandaşlar ile birlikte “Vadi Park” alanını gezdi.
(Haber Merkezi)
İspat Cami Mahallesi’nde 14 Ocak 2021 tarihinde meydana gelen olayda, evden buzdolabı ve televizyon çalındı.
Olay, saat 12.00 sıralarında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre; F.M., G.K.’nın çantasında bulunan ikametinin anahtarını çalarak evinden buzdolabını ve televizyonunu çaldığını şikayetçi olduğunu beyan etmiştir. G.K.’nın, temini için çalışmalar devam etmektedir.
(Haber Merkezi)
CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu yaptığı açıklamada; ayçiçeği fiyatlarında yaşanan artış, gıda enflasyonu, işsizlik sorunu ve yeni yapılacak saray için ayrılacak ödenek hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Başka ülkelerden ürün ithal ederek, çözüm arayan bir iktidar tarafından yönetiliyoruz”
Hükümet, her şeyin suçlusunun gıda enflasyonu olduğunu söyleyerek, işin içerisinden çıktığını belirten Gaytancıoğlu, “Üretim politikalarınızı gözden geçirmezseniz, üretime yönelik desteklemeleri geçtiğimiz yılın fiyatlarıyla aynı tutarsanız, çiftçinin alması gereken desteği vermeseniz, çiftçi borçlanıp üretimden vazgeçerse ve nüfus her yıl yüzde 1,5 artarken gerekli planlama yapılmazsa, başka ülkelerden gelen mültecileri ülkenizde tutarsanız gıda enflasyonunun önüne geçemezsiniz. Fiyatların önüne geçilemez. Bu dönemde fiyatların hiç artmaması lazım. Çünkü tüketim azaldı. Özellikle yaz mevsiminde turizm amaçlı ülkemize gelen turistlerin gelmemesine rağmen fiyatlar düşmüyor. Çünkü kişi başına tükettiğimiz yağ miktarı, peynir ve yumurta miktarı bellidir. Örnek vermek gerekirse; bir tavuğu beslerken buğday, soya, mısır ürünleri kullanılır ama bunların fiyatlarında ciddi oranda bir artış söz konusu. Çünkü dışa bağımlısınız. Soya fiyatları, enflasyonun çok üzerinde arttı. Hükümetin resmi rakamlarına göre; enflasyon yüzde 15, soya yüzde 72, mısır fiyatları ise yüzde 50 oranında arttı. Çiftçinizden bin 600 TL/ton buğday aldınız ama 2 bin TL/ton altında buğday ithal edilemiyor. Ayçiçeği konusunda da sürekli olarak, uyarılarda bulunduk. Kendi çiftçimize değil, başka ülkelerin çiftçilerine veriyoruz. Artık, ithalat olağan bir hale geldi. Sürekli gümrük vergilerini düşüren ve gümrük vergilerinden para kazanmayan bir iktidar var. Halen başka ülkelerden ürün ithal ederek, çözüm arayan bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Bu son derece yanlıştır.”
“Barajları doldurmazsak ve ürünleri zamanında sulamazsak, verim düşük olur”
Bölgedeki barajların durumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Okan Gaytancıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Barajları doldurmazsak ve ürünleri zamanında sulamazsak, verim düşük olur. Barajları dolduralım ki, üretimi ve verimi garanti altına alalım. Başka ülkelerin düşük veriminden ve kuraklığından etkilenmeyelim. En azından sulama olanaklarımızı garanti altına alalım. Çiftçimizi destekleyelim.”
“Dışa bağımlı olunursa, fiyatları kontrol edemezsiniz”
Son dönemde ayçiçeği yağında yaşanan artışla ilgili konuşan Gaytancıoğlu, “Ayçiçeğinde ton fiyatı değişmiyordu. Ton fiyatı son 2-3 yıldır, 350-360 dolar aralığındaydı. Yağ piyasası da, bu seviyelerde şekilleniyordu. Tüm masraflar hesaplandığında, 3 bin 500 TL/ton oluyordu. Ancak, fiyatlar birden bire 4 bin 500 TL/ton ve 5 bin TL/ton seviyesine çıktı. Piyasada ayçiçeği kalmadı ama bizim ödediğimiz bedel 715 dolardır. Yani 5 bin 500-6 bin TL/ton seviyelerini buluyor. Kendi çiftçimizden 4 bin 500 TL/ton aldığımız ayçiçeğini başka ülkelerden 6 bin TL/ton alıyoruz. Dünyada kuraklık ve verim düşüklüğü yaşandı. Ama dışa bağımlı olundu. Tarım Bakanı, 40 kuruşluk olan ayçiçeği desteğini 50 kuruşa çıkarttı ve alkış bekledi. Ben alkışlamadım ve eleştirilerimi sıraladım. Yaşanan sorunun 10 kuruşluk artışla olmayacağını söyledim. Desteğin 1 TL’ye çıkartılması gerekiyor. Artık, radikal davranılmalı. Pandemi, gıdanın önemini artırdı. Gıda stokları son derece önemlidir. Tüm dünya ülkeleri tarıma ekstre destek verdiler, Türkiye haricinde. Dışa bağımlı olunan ayçiçeğinde, fiyatları kontrol edemezsiniz. Dışarı da, ne fiyat geçerliyse, ona olmak zorundasınız. Kendimiz üretsek ve fiyatı kendimiz belirler konuma gelsek, Türkiye çok avantajlı konuma gelecektir. CHP iktidarında kesinlikle dışarıdan ayçiçeği satın alınmayacaktır. Ayrıca, yine bizim iktidarımızda buğday ithalatı yapılmayacak. Türkiye üretimini planlayarak, çiftçisini ve köylüsünü, toprağında tutma politikasıyla üretim seferberliği içerisinde olacaktır. Eğer bu yapılmazsa, gelecek nesilleri tehlike altına atmış oluruz.” şeklinde konuştu.
“İşsizlik oranlarının artmasıyla birlikte aile içi şiddet ve boşanma oranları arttı”
Türkiye’de işsizlik oranlarının her geçen gün arttığına kayıt düşen Okan Gaytancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İşsizlik oranlarının artmasıyla birlikte aile içi şiddet ve boşanma oranlarında da artış yaşandığını görüyoruz. İnsanlar artık, faturalarını ödeyemez hale geldi. Esnaf işlerin olmaması nedeniyle, kan ağlıyor. Türkiye’de ekonomik durum kötüye gidiyor. Hükümet ne yazık ki, hiçbir şeyi yönetemiyor.”
“Yazlık ve kışlık saraylar yapılması benim vicdanıma çok ters geliyor”
Yeni yapılacak saray için ayrılacak ödenek hakkında konuşan Gaytancıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Hükümet ve Türkiye’yi yönetenler, ülkedeki gerçekleri görmez durumdalar. Esnafın siftah yapmadığını, vergisini ve borcunu ödeyemediğini, girdi maliyetlerin arttığını, gençlerin işsiz olduğunu ve emeklinin açlık sınırının altında yaşadığını biliyor ama israftan da, kaçınmıyor. İtibardan tasarruf edilmez mantığıyla açıklamaya çalışıyor. Bu artık, kabul edilemez bir gerçektir. İnsanlar bu ülkede, 20 ya da 50 kuruş düşük fiyatla ekmek almak için kuyruklara girmek zorunda kalıyor. İnsanlar, bunun hesabını yapmak zorunda kalıyor. Fakat, bunları görmezden gelip, yazlık ve kışlık saraylar yapılması benim vicdanıma çok ters geliyor. Bunu hiçbir şekilde açıklayamıyorum. Ama AK Partili kardeşlerimiz, bunu nasıl açıklarlar çok merak ediyorum.”
(Haber: Deniz ÇİL)
Keşan Madeni Eşya ve Demirciler Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Erkan, yaptığı açıklamada; esnafın işlerinin her geçen gün kötüye gittiğini ve yeterli desteklerin verilmediğini kaydetti.
“Küçük esnaf, mağdur oldu”
Esnafın zor bir dönemden geçtiğini belirten Erkan, “Esnafın bu zor günleri geçirebilmesi için desteklenmesi gerekiyor. Ancak, devletimizin esnafın yanında yeterince olmadığını görmekteyiz. Esnaflar çarklarını döndürmek için kredi almak istese de, alması çok zor. Esnaflar değil, büyük şirketler kredi almakta zorlanır. Çünkü kredi oranları çok yüksek seviyelerde. Yaşananların pandemiden kaynaklı olduğu dile getiriliyor ama bu hastalık dünyanın her yerinde yaşanıyor. Ama küçük esnaflar olarak, bu pandemi döneminde çok mağdur olduk. Ekonomik anlamda çıkmazın içerisine girdik. Sigorta primleri, vergiler ve diğer masraflar derken giderler her geçen gün artıyor. Sadece Keşan’da değil, tüm Türkiye’de esnafların işleri iyi değil. Allah, hepimizin yardımcısı olsun.” dedi.
“Faizsiz kredi verilmeli”
Hüseyin Erkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletin esnafa destek amaçlı, faizsiz kredi vermesini istiyoruz. Kredilerin faizli olmaması gerekiyor. Esnaf, zaten önünü göremiyor. Daha önce alınan kredilerin ödemeleri başladı ve işler olmadığı için bunları ödemekte büyük sıkıntılar yaşanıyor. İş olmadığı için işyerlerinin birçoğu kapalı durumda. İşyerleri açık olsa ne olacak! Esnaf, ne yapacağını bilmiyor. Esnaf ve vatandaşlar arasında, her geçen gün karamsarlık artarak devam ediyor. Devletin esnafın yanında olması gerekiyor. Esnaf federasyonları ve Bendevi Palandöken’in bu konuda bastırması lazım.”
“Esnafa yeterli destek verilmedi”
Esnafa yeterli desteğin verilip-verilmediği hakkında konuşan Erkan sözlerini şöyle tamamladı: “Esnafa yeterli destek verilmedi. Esnafa, 1000’er TL destek veriliyor ama daha kimse alamadı. Esnafın sıkıntılarının giderilmesi amacıyla, sicil affının da biran önce çıkartılması lazım. Sicil affı çıkmadığı sürece, sıkıntılara çözüm üretmek zor.”
(Haber: Deniz ÇİL)
Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası) Çalışan Birim Sorumluları tarafından dün, düzenlenen basın açıklamasında, 2020 yılı faaliyetleri hakkında bilgilendirmede bulundu.
Keşan TSO Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantı, saat 11.45 sıralarında başladı.
Toplantıya; Genel Sekreter Erdem Başak, Ticaret Sicil Müdürü İsa Yıldırıcı, Basın Yayın Sorumlusu Simay Kazan, Halkla ilişkiler Sorumlusu Seda Havale, Oda Muamelat Birimi Sorumlusu Burcu Avcu, Muhasebe Müdürü İlhan Dağhan ve Akreditasyon Sorumlusu Kadir Can Tunç katıldı.
Toplantında ilk olarak, Genel Sekreter Erdem Başak söz aldı.
Başak: “Etkinliklerimiz hız kesmeden devam etmektedir”
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nın tüm birimleri ve birimlere bağlı personeli ile mesai kavramı gözetmeksizin üyelerine hizmet ürettiğini belirten Başak, “Mart ayından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüs tedbirleri kapsamında kurumsal yapımız gereği fuar ve iş gezisi organizasyonlarımızı gerçekleştiremedik fakat eğitimlerimize, mesleki kurslarımızdan markalaşma çalışmalarımıza, gerek hibe gerekse sosyal projelerimizin yürütülmesinden seminer ve panellerimize, akreditasyon çalışmalarımızdan bölgemizin daha da gelişmesi adına yürüttüğümüz lobicilik faaliyetlerimize kadar tüm etkinliklerimiz hız kesmeden devam etmektedir. Keşan TSO olarak, teknolojiyi ve yenilikleri yakından takip ederek, bunları en hızlı ve verimli bir şekilde üyemize hizmete dönüştürme gayretindeyiz. Tabii bu hizmet aktarımı yoğun bir ekip çalışması gerektiriyor. Daha da önemlisi yönetim kurulumuz, meclisimiz, personelimiz ve ilgili tüm çalışma organlarımızın uyum içinde çalışması bu verimli tabloyu ortaya çıkartıyor. Bu bilinç ile üyelerimizden ve meslek komitelerimizden aldığımız geri bildirimler ile çalışmalarımıza yön veriyoruz.” dedi.
Yıldırıcı: “Açılan firma sayısı 151, kapanan firma sayısı ise 78’dir”
Toplantıda, söz alan İsa Yıldırıcı da, konuşmasında şunlara yer verdi: “2018 yılından itibaren tek durak ofis olarak hizmet vermeye devam eden sicil müdürlüğümüz 22 Aralık 2020 tarihi itibariyle Keşan Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından verilen Ticaret Sicil Tasdiknamesi, Merkez Nakli Belgesi (TSY md 111), İflas ve Konkordato Belgesi (4734 K. 10 md a ve b bendi) talepleri MERSİS üzerinden e-imzalı olarak verilmeye başlamıştır. Ticaret Sicil Kayıtlarımızda, 1 Ocak-31 Aralık 2020 döneminde müdürlüğümüze resmi yazışma girişi 188 olurken, gelen yazıların cevabı ve müdürlüğümüzde dışarı yapılan yazışmalar 801 adet olduğu görülmektedir. Yine aynı tarihlerde açılan firma sayısı 151 iken kapanan firma sayısı ise 78 olarak tespit ettik. Geçen yıl Ocak 2019 ile Aralık 2019 döneminde ise açılan firma sayısı 115 iken kapanan firma sayısı 81 olarak görülmektedir.”
Toplantıda, daha sonra Simay Kazan söz aldı.
Kazan: “Türkiye’nin ilk 10 odası arasında kalmayı hedef belirledik”
Keşan TSO olarak, Türkiye’nin ilk 10 odası arasında kalmayı hedef belirlediklerini ifade eden Kazan, şunları söyledi: “Kurumsal yapımız gereği; hiçbir gündem Keşan Ticaret ve Sanayi Odası personelinin üyesine verdiği hizmeti sekteye uğratmamıştır ve uğratmayacaktır. Oda üyelerimize en kaliteli hizmeti vermek zorundayız. Üye memnuniyet anketlerimizin analizlerinde de görmekteyiz ki; üyelerimiz odamız, odamız yönetimi ve personelinden %94 oranında memnuniyet duymaktadır. Bu sonuç, çalışma azmini daha da güçlendirmektedir. Oda faaliyetlerimizi basın bültenleri, dijital yayınlar ve diğer iletişim kanalları ile üyelerimize duyuruyoruz. Mart ayı içerisinde hazır hale getireceğimiz Aktif Rapor adlı 2020 yılı Faaliyet Raporumuzu da e-dergi olarak yayınlayacağız. Kurum olarak, tüm basın ve yayın kuruluşlarımıza eşit mesafede durup, kurum ile ilgili tüm haberleri titizlikle paylaşmaya çalışıyoruz. 2020 yılında odamız ve bölgemiz ile ilgili servis ettiğimiz 70 haberin yaklaşık 11’i ulusal basında yer almıştır.”
Havale: “İstihdam ve eğitim odaklı 2,2 Milyon TL’lik hibe proje kabul edildi”
Toplantı daha sonra söz alan Seda Havale ise, şunları söyledi: “Keşan Siğilli Bamyası’nın, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından onaylanarak Coğrafi İşaret başvurusu tamamlanmıştır. ‘Keşan Mahmutköy Fasulyesi’ ve ‘Enez Çeribaşı Kirazı’ içinde çeşitli fiziksel ve kimyasal analizlerini yaparak Coğrafi İşaret başvurusunda bulunduk. Coğrafi İşaretini aldığımız ‘İpsala Pirinci’ içinde AB Tescili başvurusunda bulunduk. Odamızın Keşan Belediyesiyle ortaklaşa kurduğu Yöresel Ürünlerin satıldığı İzzeti İkram Pazarı kuruldu ve hizmet vermektedir. IPA-CBC Bulgaristan Türkiye Sınır Ötesi İşbirliği Programında Odamızın lider olduğu projemiz devam etmektedir. Lider olduğumuz projede Bölgemiz için akıllı harita oluşturulacak, bütçesi 475 bin 643,62 Euro ve 24 ay sürecektir. Odamız ve Keşan Belediyesi’nin Trakya Kalkınma Ajansı’na sunduğu istihdam ve eğitim odaklı 2,2 Milyon TL’lik hibe proje kabul edildi. ‘Yıl boyu üretim ve istihdam ile okula giden mutlu çocuklar’ projesinin 18 ay boyunca yürütülecek süreci başlamıştır. ‘Yıl boyu üretim ve istihdam ile okula giden mutlu çocuklar’ projesinin toplam bütçesi 2 milyon 259 bin TL’dir. Bakanlıkça onaylanan katkı tutarı ise, 1 milyon 700 bin TL olarak belirlendi.”
Avcu: “2020 yılında odamıza 850 gelen evrak kaydı yapıldı”
Daha sonra söz alan Burcu Avcu, Oda Muamelat Biriminin Oda bünyesinde kayıt gören, düzenlenen, terkin olan ve dosyalanan her türlü evrak, belge ve defterlerin muhafazasına yönelik işlemleri yürüttüğünü belirterek, şunları söyledi: “Oda Muamelat Birimi olarak 2020 yılında, 41 firmamıza kapasite raporu hazırlanmış, 47 firmamıza da iş makinası tescil işlemi yapılmıştır. Odamız Akreditasyon gereği gelen ve giden evrak ile resmi yazışmaların kaydı konusunda da son derece hassas bir çalışma yapısına sahiptir. Bu kapsamda 2020 yılında odamıza 850 gelen evrak kaydı yapılmıştır. Buna karşılık odamızdan istenilen 279 evraka da cevap verilmiştir. Yine Odamız; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 2020 yılı itibariyle açıklamış olduğu rakamlara göre 151 firmamıza yeni kayıt işlemi, 64 firmamıza da terkin işlemi yapmıştır. Meslek Komitelerimizin toplantılarının organize edilmesi, gündem belirlenmesi ve katılım oranlarının kaydedilerek ilgili komite başkanlarına raporlanması konusunda Oda Muamelat Birimimiz etkin çalışmalar yürütmektedir. Personelimizin Uyumu, kendi alanlarındaki bilgi ve becerilerinin üyelerimize hizmet açısından verimli sonuçlar doğurduğu kanaatindeyiz. Meslek Komitesi Toplantıları üyelerimizden geri bildirim alınması konusunda en önemli stratejimizdir. Bu açıdan bu toplantılara oldukça önem veriyor ve etkinliklerimizi bu bildirimler üzerine şekillendiriyoruz. Keşan TSO olarak üye bilgilerinin güncellenmesi ve güncel halde tutulması öncelikli görevlerimiz arasındadır.”
Dağhan: “%96 gelir elde eden odamız, gelirin %85’ini üyesine hizmete dönüştürmüştür”
Toplantıda söz alan İlhan Dağhan ise, şunlara yer verdi: “2020 yılındaki harcamalar ve bütçe, meclisin yetkisi doğrultusunda gerçekleşti ve onaylandı. 2020 Yılında Tahmini Bütçe Hedefleri doğrultusunda %96 gelir elde eden Odamız, Meclisimizin yetkisiyle bu gelirin %85’ini üyesine hizmete dönüştürmüştür. Odamız Muhasebe Birimi olarak 2020 yılında 2161 adet belge verme ve belge onay işlemi gerçekleştirilmiştir. 2020 Yılında da üyelerimizin ihtiyaç duydukları belgeleri Online olarak E-Belge sistemi üzerinden almaları sağlanmış, ayrıca Online Aidat Sorgulama-Ödeme sistemi entegre edilerek üyelerimizin pandemi sürecinde Odamıza gelmeden hizmet alma ve ödeme yapma imkanları oluşturulmuştur. 7256 Sayılı ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ kapsamında yer alan alacaklarla ilgili, Üyelerimizin Aidat ve Munzam Aidat Borç Asıllarını faizsiz olarak ve en fazla 6 taksit olacak şekilde yapılandırarak ödeme imkanı sunulmuştur.”
Tunç: "Üyelerimizin sağlığını özenle korumaya hassasiyet gösteriyoruz”
Toplantıda son olarak, söz alan Kadir Can Tunç ise, açıklamasında şunlara yer verdi: “TOBB Akreditasyon Sistemi standartları ve iyi uygulama geliştirmeleri ile Keşan TSO Akreditasyon Sistemimizi ‘A Sınıfı Akredite Oda’ misyonumuz çerçevesinde geliştirdik. Kalite Yönetim Sistemi olarak ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 100002 Üye Memnuniyeti Sistemi denetimlerimizi başarılı ile tamamlayarak, Belgelerimizi yeniledik. Kalite Yönetim Sistemimize ilave olarak Edirne’de ki tüm kamu kurumları/kuruluşları içerisinde ilk olarak Keşan TSO olarak ‘Güvenli Hizmet Belgesi’ alarak, salgın sürecinde hizmetlerimizi ve faaliyetlerimizi yeni normal hayat şartları kapsamında düzenlemeye ve kendimizin ve üyelerimizin sağlığını özenle korumaya hassasiyet gösteriyoruz.”
“KOSGEB destekleri…”
“2020 yılı içerisinde 3 adet AR-GE, 8 adet Üretici ve 28 adet Hizmet sektöründe faaliyet gösteren Keşan, İpsala ve Enez ilçelerimizdeki toplam 39 Girişimcimiz ile bölgemize toplam 1.8 milyon TL hibe ve faizsiz kredi olarak finansal kaynak sağladık.
Yeni girişimci desteklerimizin yanı sıra KOSGEB Nitelikli Eleman Desteği ile Odamız faaliyet alanlarımız içerisinde ki bölgelerde Odamız Üyelerimizin işletmelerinde çalışmak üzere toplam 28 lisans ve 17 ön lisans mezunu toplam 45 üniversite mezunumuzu KOSGEB Destekleri ile bölgemizde istihdam sağladık. Diğer KOSGEB Desteklerimiz; Yurt Dışı İş Gezisi Desteği ile Odamız heyetimiz olarak Dünya’nın en büyük gıda fuarı olan Dubai’de düzenlenen ‘Gulfood Dubai Fuarını’ Şubat 2020’de KOSGEB Desteği ile ziyaret ettik. 8 Odamız Üyesi firmamız KOSGEB Yurt İçi Fuar Desteği, 128 Odamız Üyesi firmamız KOSGEB Belgelendirme ve Patent Desteklerinden faydalandırdık. Keşan TSO tarafından galeri 58, emlak 78, hijyen 852 ve ilkyardım alanında 63 olmak üzere toplam 1051 mesleki eğitim verildi. 2021 yılında Dünya ve Türkiye Ekonomisi-Beklentiler Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu Finansal Okuryazarlık ve Mali Tablolar Analizi Eğitimi Prof. Dr. Burak Arzova, Sosyal Medya ve Online Reklam-Pazarlama Eğitimi Zeynep Koçyiğit, Temel Muhasebe Eğitimi Dr. Öğr. Üyesi Özgür Özdemir, Dış Ticaret ve E-İhracat Eğitimi Dr. Öğr. Üyesi Özgür Özdemir, Nil Sirel Öztürk Pazarlama, Satış ve Müşteri İlişkileri Yönetimi Eğitimi Dr. Öğr. Üyesi Selin Küçükkancabaş Kurumsal İletişim ve Hitabet Eğitimi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Baynazoğlu, Proje Hazırlama ve Yönetimi Eğitimi Öğr. Gör. Burcu Ören Özer.”
AB projeleri…
AB projeleri hakkında bilgi veren Tunç, açıklamasını şöyle tamamladı: “Odamız ortaklığında Haskovo/Bulgaristan’dan gerçekleştirilen ‘Sürdürülebilir Turizm İçin Bölgesel Turizm Markası’ – 75.000 EURO. Odamız ortaklığında Burgas/Bulgaristan’dan gerçekleştirilen ‘Alternatif Turizm Çeşitleri’ – 85.000 EURO. Mesleki Eğitime yönelik 2 adet AB Projemiz için başvurularımızı yaptık. İlki ön kabulü aldı ve ikinci ise değerlendirme aşamasında – 950.000 EURO. Odamız ortaklığında Keşan Belediyesi işbirliğinde ‘İklimlendirme Uyum Hibe Programına’ başvurumuz yapıldı – 410.000 EURO.”
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladılar”
Toplantının sonunda, Keşan TSO Çalışan Birim Sorumluları tarafından, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutlayarak, basın mensuplarına hediye takdim etti.
(Haber-Foto: Deniz ÇİL)
Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban yaptığı açıklamada; Saros FSRU Liman ve Boru Hattı Projesi’yle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Edirne İdare Mahkemesi'nin bilirkişi raporuyla haklı mücadelemizi göreceğine ve yürütmeyi durdurma kararı vereceğine inanıyoruz.” dedi.
“Bilirkişi raporunun lehimize çıkması haklı olduğumuzu ispat etti”
Saros Körfezi’nde, bilirkişi raporu ve mahkeme kararına rağmen BOTAŞ şirketince başlatılan inşaat çalışmaları, ikinci bilirkişi raporuna rağmen gece gündüz devam ettiğini belirten Çoban, “Edirne İdare Mahkemesi’nde ÇED olumlu kararına karşı açtığımız davada bilirkişi raporunun lehimize çıkması haklı olduğumuzun bir kez daha ispatı olmuştur. 3 yılda Saros’da binlerce gönüllü körfezimiz için tek yürek olduk. Saros kıyılarının Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi olarak kalmasını ve milyonlarca yılda oluşmuş bu özel habitatın korunması gerektiğini savunduk.” dedi.
“BOTAŞ, telafisi mümkün olmayan ekoloji yıkımını gizleyemez”
Mürşide Çoban sözlerine şöyle devam etti: “BOTAŞ dış ticaret şirketi, 10 bin ağaç yerine 100 bin ağaç dikeceğini belirterek, kadim Saros orman ekosistemini yok edip, Saros’un denizinde, karasında yapılacak telafisi mümkün olmayan bu ekoloji yıkımını gizleyemez. Ormanı canlılar için yaşamsal ekosistem olarak algılamayan bir kamu kurumu olan BOTAŞ sadece dikilecek fidan sayılarıyla konuşuyor. Saros ormanlarını kesip yerine fidan dikmek orman bilimine aykırı ve yurttaşlara karşı bir algı yaratma çabasıdır. Ormanlar sadece ağaç topluluğu değildir. Milyonlarca canlı ve cansız bileşenin karşılıklı ilişki içinde olduğu dinamik bir sistemdir. Ormanda sadece ağaçlar değil; çalılar, otsu bitkiler, hayvanlar, böcekler, mantarlar, algler, likenler, mikroorganizmalar yaşar. Toprağın altı da üstü kadar çeşitlilik barındırır. Solucanlar ve organik maddeleri ayrıştıran bakteriler, mantarlar olmasa hiçbir canlı yaşayamaz. Orman ekosistemin bulunduğu toprak, taş, kaya ve her türlü cansız öge hem tüm canlıları doğrudan etkiler hem de canlıların etkisi altındadır. Uzun yıllar içinde gelişmiş Saros orman sistemini bozup ekilecek fidanlarla 3-5 yılda orman ekosistemi oluşmaz. Saros Körfezi’nin ormanlarındaki bu kırım bölgemizde iklim değişikliği yaratarak tarıma ve hayvancılığımıza, derelerimize büyük zararlar verecektir. Tüm yaşam savunucuları ve doğa severlerle birlikte hukukun üstünlüğüne ve bilime inanarak maddi manevi dayanışmayla yürüdüğümüz bu yolda, hiç yılmadan, usanmadan, yorulmadan limanın ve boru hattının denize ve ormanlarımıza ve tüm bölgeye vereceği zararları dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz.”
“Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vereceğine inanıyoruz”
Çoban sözlerini şöyle tamamladı: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da, binlerce ıslak imzamızı, change org imzamızı, itiraz dilekçemizi, milyonlarca gönüllülerimizin varlığını görmezden, sesini duymazdan gelse de BOTAŞ Saros'dan çıkıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. Saros gönüllüleri olarak, ülkemize ve bölge halkına faydası olmayan, geleceğimizi katledecek bu dış ticaret projesini istemiyoruz. Saros’a ve doğamıza daha fazla zarar vermeden BOTAŞ Saros'dan elini çek. Biz Saros Gönüllüleri; Edirne İdare Mahkemesi'nin bilirkişi raporuyla haklı mücadelemizi göreceğine ve yürütmeyi durdurma kararı vereceğine inanıyoruz.”
(Haber: Deniz ÇİL)
Doğru Cevap Eğitim Kurumları Müdürü Anıl Çakır yaptığı açıklamada; “Online Akademi LGS ve TYT Kampı” hakkında bilgilendirmede bulundu.
“Kamp programımız, öğrencimiz olsun olmasın bütün evlatlarımıza açıktır”
Yüz yüze eğitime geçişte sürecin uzaması, özellikle sınav grubu öğrencilerinde endişeyi her geçen gün biraz daha artırdığını belirten Çakır, “Öğrencilerin rutin sınav kaygısı, okuldan uzak kaldıkça iki katına çıkıyor. Ara gruplarda telafi şansı hala mevcutken sınav grupları için maalesef geçen her dakikanın önemi çok büyük. Biz de Doğru Cevap Eğitim Kurumları olarak, bu yıl sınava girecek olan 8. ve 12. sınıf öğrencilerimize bu zorlu süreçte bir nebze destek olmak adına Online Akademi LGS ve TYT Hazırlık Kampımızı hazırladık. Kamp programımız, bizim öğrencimiz olsun olmasın bütün evlatlarımıza açıktır. Projemiz iki bölümden oluşmaktadır. İlk olarak, birinci 5 haftalık bölümü hayata geçirilecek, bu dönem performans ve yüz yüze eğitimin başlama durumuna göre ikinci bölümün planlaması yapılacaktır.” dedi.
“Dersler, online olarak verilecek”
Anıl Çakır sözlerini şöyle tamamladı: “Dersler ‘asistan.dogrucevap.com.tr’ adresinden online olarak verilecektir. Online konferans şeklinde gerçekleştirilecek olan derslerimizde öğrencilerimiz sorularını sorabilecek, yapamadığı sorulara cevaplarını alacak; öğrencilerimize belirli periyotlarda quizler ve anketler yapılarak dersin anlaşılırlığı ölçülecektir. Ayrıca, yapacağımız geniş katılımlı online deneme sınavlarıyla öğrencilerimiz, rakipleri arasında kendini görme şansını elde edecektir. Online Akademi LGS ve TYT Hazırlık Kampımız, LGS ve TYT’ye girecek olan bütün öğrencilerimize açıktır. Doğru Cevap Eğitim Kurumlarında öğrenim görmeyen öğrenciler, Doğru Cevap Koleji kampüsüne gelerek kampa katılmak için gerekli olan kullanıcı adı ve şifrelerini temin edebilirler. Bu sıkıntılı süreçte sınava girecek olan evlatlarımıza bir faydamız dokunabilirse ne mutlu bize. Bütün evlatlarımıza sevgilerimi yolluyor, onlara çıkmış oldukları bu yolda başarılar diliyorum.”
(Haber: Deniz ÇİL)
Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Altay, dün, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, başkan yardımcıları ve birim amirleri tarafından düzenlenen törenle emekliliğe uğurlandı.
Uğurlama töreni; Keşan Belediyesi Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi ve saat 09.00’da başladı.
Törene; emekliye ayrılan Mustafa Altay, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Başkan yardımcıları; Yakup Balcı, Nuran Uslu, Ali Yılmaz ve Tahir Özçınar katıldı.
Törende konuşan Helvacıoğlu, “Emekliye ayrılan Başkan Yardımcımızı uğurlamak için bir aradayız. Görev süresince kurumumuza verdiği hizmetlerden, beraber çalıştığı dönemde mesai arkadaşlarına gösterdiği olumlu yaklaşım ve katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Başkan Yardımcımız Mustafa Altay artık hizmet bayrağını devrediyor. Görev süresi zarfında çalışma arkadaşları ve bizlerle pek çok zorluğun üstesinden beraber geldik, mesai arkadaşlarımızla güzel günleri birlikte yaşadık. Özellikle Erikli’de susuz geçen dönemde vatandaşlarımızla birebir ilgilendi, sorunlara çözümler üretti. Keşan halkına en iyi şekilde hizmet etme adına çalışma yürüten mesai arkadaşımız, Başkan Yardımcım Mustafa Altay’ı kutluyorum. Kendisinin tecrübelerinden yararlanmaya devam edeceğiz. Gönül beraberliğimiz sürecek. Emeklilik hayatında ailesiyle birlikte sağlık ve mutluluklar diliyorum.” dedi.
Törende daha sonra emekliliğe ayrılan Altay söz aldı.
Helvacıoğlu’nun takdiri ile Keşan Belediyesi’nde göreve başladığını ve görev süresi boyunca Keşan halkına hizmet üretmek için çalıştığını dile getiren Altay, “Hizmet bayrağını devrediyoruz. Benden sonra gelen arkadaşımızın bu görevi başarıyla yürüteceğinden hiç şüphem yok. Hepinize görev sürem boyunca bana yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Allah size de benim gibi emeklilikler nasip etsin.” dedi.
Daha sonra yeniden söz alan Mustafa Helvacıoğlu, “Şubat ayının sonunda Başkan Yardımcılarımız Ali Yılmaz ve Mahmut Yıldırım da emekli olarak aramızdan ayrılacak. Keşan Belediyesi, Keşan halkının yarın ben de olmayacağım. Hizmet bayrağı herkese nasip olur inşallah. 15 yıldır Keşan Devlet Hastanemizde görev yapan Tahir Özçınar da kanuni hakkıyla aramızda. Bundan sonra da belediye başkan yardımcımız olarak görev yapacak. Kendisine başarılar diliyoruz.” dedi.
Coronavirüs vakalarının ilçede azaldığını ifade eden Helvacıoğlu, şunları söyledi: “Şu anda Türkiye ortalamasının altındayız. Bu güzel bir haber. İnşallah eski günlerimize kavuşuruz.”
Konuşmaların ardından Altay’a Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu tarafından verdiği hizmetlerden ötürü başkan yardımcıları ile birlikte “Hizmet Şeref Plaketi” takdim edildi.
(Haber Merkezi)
TAR-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ziraat Yüksek Mühendisi Uzman Tarım Danışmanı Lütfü Açar, yaptığı açıklamada; son günlerde yaşanan yağışların ve hava sıcaklığının eksiye düşmesinin bitkiler açısından olumlu olduğunu kaydetti.
“Beklenen yağışlar gerçekleşti”
Yaşanan son yağışlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Açar, “Beklenen yağışlar gerçekleşti. Genel anlamda düşen yağmurlar her anlamda olumlu olmuştur. Yeterli mi denildiğinde, tabii ki uzun bir zaman diliminde yeterli yağışların düşmemesi anlamında yeterli olduğu söylenemez. Barajların, göletlerin kısmen dolması anlamında sevindirici olmuştur. Toprak suyunun oluşması anlamında kısmen de olsa olumlu olmuştur. Önümüzdeki aylarda düşecek yağışlar mutlaka faydalı olacaktır. Diğer taraftan yağışlar ile birlikte havaların soğuması ve de hava ısısının eksilere düşmesi de özellikle bitkiler anlamında olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bitkiler, gelişim periyotları içerisinde fizyolojik olarak belli bir üşümeye ihtiyaç duyarlar. Bu anlamda olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki günlerde havaların bu şekilde soğuk gitmesi bitkilerin üşüme ihtiyaçlarının karşılanması anlamında muhakkak faydalı olacaktır.” dedi.
“Üretimde planlama doğru yapılmalı”
Üretimde planlamanın doğru yapılması gerektiğine kayıt düşen Lütfü Açar, sözlerini şöyle tamamladı: “Bazı üreticilerin bu günlerde özellikle azot gübrelemesi yaptıkları görülmektedir. Özellikle toprakların don olmasını fırsat bilerek azota yönelik uygulamalar yapılmaktadır. Faydalı mıdır, faydasız mıdır bilmeden böyle bir uygulama içerisinde olunmaktadırlar. Bitkisel üretimden; ekonomik karlılıktan bahsedilmesinin kuralları vardır. Bu anlamda; üretim girdilerinin doğru girdilerin doğru zamanda doğru bir şekilde uygulanmasına bağlı olduğu gerçeği bilinmelidir. Çünkü üretim bir planlamadır. Bu planlama ne kadar doğru yapılır ise mutlaka faydalı olacaktır. Bu anlamda da havaların soğuk gitmesi neticesinde toprakların donmasını fırsat bilerek bu şekilde bir azot uygulanması gerçekten ne kadar doğru olduğu sorgulanmalıdır. Azot uygulaması, hangi devrelerde doğru bir şekilde uygulanması konusu ilgili ve de sorumlu olan kişi ve de kuruluşlardan öğrenilmesi muhakkak faydalı olacaktır.”
(Haber: Deniz ÇİL)
AK Parti Keşan Gençlik Kolları Başkanlığı’na yakın zaman içerisinde atanan Anıl Durmaz, yeni yönetim kurulu listesini açıkladı.
Durmaz, yeni yönetim kuruluyla ilk toplantısını, geçen Cuma günü gerçekleştirdi. Toplantıya, AK Parti Edirne Gençlik Kolları Başkanı Burak Canbaz da katıldı.
AK Parti Keşan Gençlik Kolları Yeni Yönetim Kurulu üyeleri şöyle:
Başkan: Anıl Durmaz.
Üyeler: Asilcan İrcan, Oğuzcan Atılgan, İbrahim Aras, İbrahim Yaşarbaş, Gökhan K.Karakaş, Kubilay Ebren, Serdar Kabayel, Erdem Aydemir, Anıl Kabakçılı, Berat Yayaağaç, Faruk Öztürk, Aykut Şen, Ümit Soycan, Hakan Örken, Enes Satılmış, Hakan Şen, Ecem Paçaman, Beste Sayın, Esra Dalyan.
(Haber: Deniz ÇİL)
CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, CHP Keşan İlçe Başkanı Recep Pekcan dün parti binasında düzenledikleri toplantıda, Keşan ve ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
CHP Keşan İlçe Başkanlığı Lokali’nde düzenlenen toplantı, saat 13.00 sıralarında başladı.
Toplantıya, Gaytancıoğlu, Pekcanlı, Pekcan ve partililer katıldı.
Toplantıda ilk olarak, Pekcan söz aldı.
Pekcan: “Zemin kayıyor”
Keşan’da bir süredir AK Parti anlamında hareketli günler yaşandığını belirten Recep Pekcan, “Arka arkaya ziyaretler yapıldı. Önce Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanımız buradaydı, sonra AKP’nin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı buradaydı. İl başkanı zaten devamlı gelip gidiyor. AKP milletvekili de burada. Keşan'da yoğun şekilde çalışıyorlar ve kendilerini gösteriyorlar. Yaklaşık 2 senedir onların tanımlamasıyla gönül belediyeciliği adı altında bir belediyecilik çalışması yapılıyor. Halkın memnuniyetsizliği söz konusu ve zemin kayıyor. Keşan’da çok önemli bir değişim yaşanıyor. Yapılan şeylerden de çok net belli. 2 senede yapılan şey, yollardır. Onun dışında aynı yolları 2 kere yapıyoruz. Yeni asfaltlar yapıyoruz ama yeni asfaltlar kısa sürede kabarıyor. Yamaları yapıyoruz yamalar kalkıyor. Genel başkanımızın dediği gibi yönetilemeyen, savrulan bir Keşan var. Keşan Belediyesi tarafından büfe kiralamaları yapıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda yaşanan durum basına yansıdı. Buradaki büfenin arkasında bir sarkıtma var. Muhtemelen ön taraf bir daha veriliyor. Onun dışında daha keyifsiz işler var. Türkiye'de olduğu gibi Keşan'da da siz değerli basın ile ilgili hoş olmayan gelişmeler yaşanıyor. 1 basın mensubu arkadaşımız savcılığa şikayet edildi. Hani basın özgürlüğü hani düşünce özgürlüğü?” dedi.
“Memurlara sendika değiştirmeleri için baskı yapılıyor”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki’nin Keşan’a gelmesinin ardından Keşan Belediyesi’nde baskıların arttığını ifade eden Pekcan, şunları söyledi: “Belediyede çalışan memur arkadaşlara sendika değiştirmeleri konusunda baskı yapılıyor. Baskının ne şekilde yapıldığını zamanı gelince söyleyeceğiz. KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen’ e üye olan memur arkadaşlar BEM-BİR-SEN’e geçmeleri için yoğun baskı altındalar. Bunu kamuoyunun beğenisine çalışan arkadaşların değerlendirmesinde bırakıyorum.”
“Sayın başkan kendisi yapmış gibi anlatıyor”
Recep Pekcan sözlerini şöyle tamamladı: “Geçen mecliste, pandemi nedeniyle zarar gören Keşan halkı ve kiracılar için birtakım kazanımlar elde edildi. Birtakım yardımlar çıktı ama güneşi balçıkla sıvamadan emek hırsızlığı yapmadan nasıl olduklarının anlatılması lazım. Elbette belli konularda fikir birlikteliğiyle geçti. Ama ben Keşan kamuoyunun bir kere daha bilgisi olması için Cumhuriyet Halk Partisi adına Millet İttifakı adına olayın nasıl olduğunu kısaca söyleyeyim. Konutlarda, insani su kullanım hakkı adı altında yüzde 20 su indirimi yapılacak. Ocak ayındaki okumalarla başlayacak. Sayın başkan kendisi yapmış gibi anlatıyor. Plan ve bütçe komisyonunda görüşülürken, AKP’li arkadaşların şerh koyduğu ve reddettiği bir indirimdir. Ama meclise geldiğinde canlı yayında ve meclis çoğunluğu nedeniyle, geçeceğini bildikleri için evet demişlerdir.”
Toplantıda daha sonra CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı söz aldı.
Pekcanlı: “Pandemi yaklaşık 10 aydır herkesin belini büktü”
Esnafların ve vatandaşların ekonomik açıdan ciddi sıkıntılı günler geçirdiğini belirten Pekcanlı, “Edirne bazında ticaret yapan esnaflarımızı milletvekilimizle gezdik ve onlarla bir araya gelmeye çalıştık. Daha önce pandeminin etkilediği sektörlerle ilgili biz ve milletvekilimiz bir rapor hazırlamıştık. Kendisi milletvekili olarak biz parti olarak genel merkezimize ve meclise vermek üzere bu çalışmalar devam ediyor. AK Parti kongresini tamamladı. Birçok yerde kongre yapılamıyorken, kongre salonunu herkes görmüştür herhalde. Edirne'de görmek istediğimiz bir çok insanın yüzünü ben orada gördüm. İnşallah esnafın, çiftçinin sıkıntılarını orada AK Partili yöneticileri yakalamışken anlatmışlardır. Çünkü ben onların kongreye gittiğini gördük. Bundan sonraki sistemlerinde, kongreye gittiklerini ve çiftçinin sorunlarını iletip-iletmediklerini hatırlatacağım. Pandemi yaklaşık 10 aydır herkesin belini büktü.” şeklinde konuştu.
“Esnafa yardımda bulunsunlar”
Keşan’da, önceki dönem belediye başkanı Mehmet Özcan’ın altyapı olmak üzere bir çok çalışmayı bitirdiğini ifade eden Fevzi Pekcanlı, “Keşan Belediyesi’nin bu pandemi döneminde esnafa daha fazlasını yapması lazım. Biz, Keşan ve Havsa’da altyapıyı bitirdik ve anahtar teslimi belediye bıraktık. Esnafa destek çıkacaksa yerel yönetimler olarak çıkmalılar. Edirne'de, 300 milyon-400 milyon TL’lik altyapı işi var ama Recep Gürkan, esnafa verdiği desteklere baksınlar! Koskoca hükümet arkalarında. Bakanlıklardan gelen tahsisli ödeneklerle projeleri kendi imkanlarıyla yaratmış gibi anlatmak yerine çıksınlar esnafa yardımda bulunsunlar.” dedi.
Toplantıda son olarak, Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu söz aldı.
Gaytancıoğlu: “Emeklilerimizin yüzde 80’i açlık sınırının altında bir gelire sahip”
Türkiye’nin gerçek gündeminin yoksulluk ve işsizlik olduğunun altını çizerek, sözlerine başlayan Gaytancıoğlu, “Yoksulluk, işsizlik ve hayat pahalılığı hiçbir zaman unutulmaz. Bugün Keşan'ın pazarı ve vatandaş pazara gittiğinde, mutsuz şekilde evine dönüyor. Neden istediklerini çocuğunun, eşinin istediklerini alamadan dönüyor. Çünkü insanların gelir çok düşük. Asgari ücret açıklandı ve yoksulluk sınırına yaklaşamıyor. Açlık sınırının biraz altında kalıyor ama birkaç ay sonra açlık sınırı asgari ücreti bile aşacaktır. Emeklilerimizin yüzde 80’i açlık sınırının altında bir gelire sahipler. Türkiye'nin gerçek gündemi bu ama AKP ve küçük ortağı bir sanal gündem yaratmaya çalışıyorlar. Bizim onu konuşacağımızı zannediyorlar ama çok yanılıyorlar. Biz onu konuşmayacağız. Bizim gerçek gündemimiz kesinlikle ve kesinlikle, esnafın bugün içine düştüğü durumdur. Daha doğrusu düşürüldüğü durumdur. Esnaflar, kaderine terk edildi. Arkadaşlar kahveci esnafı 10 aydır kapalı. Birkaç ay açıldı ama son 4 aydır tamamen kapalı. Elindeki en önemli silahı olan oyunlar elinden alındı. İşletmeler, hijyen kurallarına uydular ama 4 aydır kapalı. Ne yiyorsun, ne içiyorsun diye kimse sormadı. Evine ekmek götürüyor musun diye kimse sormadı. 700 bin kahveci esnafımız var. Restoranlar ve lokantalara paket servisle idare edin denildi. Her şey pakete girmiyor, paketi alabilecek insan da yok. Esnafa kira yardımı yapılacak denildi ama bunu da, daha vermediler. Paramız yok diyemiyorlar.” şeklinde konuştu.
“Herkes kimin çalışıp kimin çalışmadığı görüyor”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki’nin, “CHP’li belediyeler çalışmıyor” şeklindeki sözlerini eleştiren Okan Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “CHP’li belediyeler çalışmıyor, iş yapmıyor demiş. Herkes her şeyi görüyor arkadaşlar kimin çalışıp kimin çalışmadığı ortadadır. Halk niye bize destek verdi, neden İstanbul'u, Ankara’yı, İzmir'i sen yönet dedi. Halk seçimlerde bize destek verdi. Ama İstanbul'da belediyemiz ekmek dağıtımı yapmak istiyor ama engellemeye çalışıyorlar. Fırıncı esnafının olmadığı yerlere büfeler açmak istiyor. Her şey planlı programlı yapmak istiyorlar ama oradaki belediyeler mecliste bizi engellemeye çalışıyor. İnsanlar, 1 TL’lik ekmekten almak istiyorlar. Biz Türkiye'nin gerçek gündeminden kopmayacağız. Ciddi anlamda belediyecilik yapıyoruz. Bize çamur atacaklarına Türkiye’yi yönetsinler. Bizimle uğraşmasınlar. Her şeyin suçlusu CHP diyerek gündemi saptırmak doğru değil. Biz gerekirse iktidara destek veriyoruz. Her konuda vermeye çalışıyoruz.”
(Haber-Foto: Deniz ÇİL)
2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı’nın ilk dönemi dün, itibariyle sona erdi. Pandemi nedeniyle ilkokul, ortaokul, lise ve okul öncesi öğrenciler sıralara oturamadan bir dönemin sonuna gelindi. Keşan’da 12 bin 155 öğrenci tatile girdi ve karneler online olarak internet üzerinden alındı.
Normal şartlarda 22 Ocak ve 8 Şubat tarihleri arasında olacak şekilde planlanan ancak 12 ile16 Nisan 2021 tarihleri arasında belirlenen ikinci ara tatil, yarıyıl tatiline eklendi. Bu durumda sömestre tatili 3 haftaya çıktı.
Pandemi sebebiyle yoğunluk yaratmamak için bu dönem için karne törenleri iptal edilirken, ilk ve ortaokul öğrencilerine dijital karne verildi; ancak lise öğrencileri karnelerine kavuşmak için ikinci dönemi bekleyecek.
Tatil 3 hafta sürse de MEB (Milli Eğitim Bakanlığı), 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne; destekleme ve yetiştirme kurslarında yüz yüze eğitim faaliyetleri konulu resmi yazı gönderdi.
Gönderilen yazıda, 8. ve 12. sınıf öğrencileri ve mezunlar için isteğe bağlı açılan destek ve yetiştirme kurslarında yüz yüze eğitimin 22 Ocak’ta başlayacağı duyruldu.
İkinci dönemin 15 Şubat 2021 Pazartesi günü yüz yüze başlaması planlanıyor.
(Haber: Deniz ÇİL)
Keşan Belediyesi’nin hizmet filosuna kattığı 2 adet 0 kilometre aracın tanıtım programı dün gerçekleştirildi.
Saat 14.30 sıralarında Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen programa; Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, MHP İlçe Başkanı Adnan İnan, Keşan İlçe Müftülüğü Şube Müdürü Remzi Eralp, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Yıldırır ve bazı birim müdürleri ile belediye personeli katıldı.
Programda konuşan Helvacıoğlu, belediye hizmet filosuna kazandırdıkları 2 yeni aracı tanıttıklarını belirterek, “Bugün, hizmet filomuza kazandırdığımız 2 yeni aracımızın tanıtım programı vesilesiyle bir aradayız. Büyüyen araç filomuzun, hizmetlerin de büyüdüğünün ve geliştiğinin göstergesi olduğunu önemle belirtmek isterim. Bilindiği üzere, göreve geldiğimizden bu yana hizmetlerimizin niteliği, kalitesi ve hızı, fark edilir şekilde gelişim gösteriyor. Keşan Belediyesi’nin hızlı ve güvenilir yapısı her geçen gün büyüyerek devam ediyor. Buna bağlı olarak, araç-gereç ve ekipman olarak da atılım ve gelişim dönemi başlattık. Vatandaşlarımız bu durumu takdirler karşılıyor. Vatandaşımızın takdirini almak bizin için çok kıymetli. Vatandaşımızın her kuruşu bizim namusumuzdur. Görevimiz boyunca Keşan’a daha iyi hizmetler edeceğiz. Güzel bir Keşan’a, özlediğimiz Keşan’a hep birlikte kavuşacağız. Keşan’ın potansiyelini biliyoruz. Halkımızdan aldığımız güvenle kendimizi çok güçlü hissediyoruz. Bugün; araç ve gereç envanterimize Keşan’ımızın ihtiyacı olan 2 yeni sokak hayvanları rehabilitasyon ve biosidal ürün uygulama aracı kazandırıyoruz. Keşan’ımıza 22 ayda 36 araç kazandırmış olduk. Bu da her ay neredeyse 1,5 araç ediyor. Araç yaş ortalamamız hızla düşüyor. Hizmet kalitesi ve hızındaki ilerlemeye paralel olarak araç envanterimizin de hızla büyüdüğünü gururla ifade etmek isterim. Her geçen gün daha da güçlendiğimizi ifade ederek Keşan’ımıza ve vatandaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Mustafa Helvacıoğlu’nun konuşmasının arından Remzi Eralp tarafından dua okundu.
(Haber - Foto: Deniz ÇİL)
Keşan Tuhafiyeciler ve Manifaturacılar Esnaf Odası Başkanı Hasan Kocaman yaptığı açıklamada; işlerin durumu, maliyetlerin artması ve semt pazarlarının işlerini etkileyip-etkilemediği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Her ürüne en az yüzde 50 oranında zam geldi”
Esnaflar, maliyetlerin artmasından yana dertli olduğunu belirten Kocaman, “Esnaflar, satılan ürünlerin maliyetlerinden yakınıyor. Herkes, her ürüne en az yüzde 50 oranında zam geldiğini söylüyor. Esnaf sattığı fiyata aynı ürünleri koyamayacağından dert yanıyor. Bugün 25 TL’ye sattığı ürünü önümüzdeki sezon için 30 TL’ye alacak. Sokağa çıkma yasakları devam ediyor ve esnaf elindeki kışlık ürünleri satamadı. Ürünleri satamadığı için ödemelerini yapamıyor ve ekonomik anlamda sıkıntılar yaşanıyor. Ödemeleri yapamadığı için insanlar bazı alışkanlıklarından vazgeçmek zorunda kalıyor. Bunun yanı sıra; düzenli aidatını ödeyen üyelerimiz, faturalarını ve aidatlarını ödeyemez duruma geldi. Devletimiz, maliyetler konusunda yaptırımda bulanabilir. Dövizde artış yaşandığında ürünler artıyor ama düştüğünde ürün fiyatlarına yansımıyor.” dedi.
“Çarşı esnafları, işyerleri açık olmasına rağmen iş yapamıyor”
Pandemi nedeniyle, işlerin olmadığını hatırlatan Hasan Kocaman şunları söyledi: “Hafta sonu sokağa çıkma yasağı olması nedeniyle, pazarımız cuma günleri kuruluyor. Ama işlerimiz istediğimiz seviyede değil. İnsanlar cumartesi günü kurulan pazara alışmış durumda. Pazarımız cumartesi günü kurulmadığı için sanki köy pazarı gibi geliyor. Vatandaşın rağbet etmediği bir Pazar haline döndü. Dolayısıyla, işler olmadığı için esnafımız sıkıntı yaşıyor. Yasakların 15 Şubat gibi kalkabileceğinin duyumunu alıyoruz. Kısmen de olsa bu yasaklar kalksa da, işimize gücümüze bakalım. Çarşı esnafları, işyerleri açık olmasına rağmen iş yapamıyor.”
“Vatandaş bu gidişle alıp-satamayacak”
Esnaf ziyaretlerinde bulunduğunu ve yaşanan sıkıntıları dinlediklerini ifade eden Kocaman sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir esnafımız, pandemi dönemine kadar aldıkları atletleri 3 tanesini 10 TL’ye satabildiklerini söyledi. Şimdi ise, atletlerin tanesinin 8,5 TL’ye gelişinin olduğunu ifade ediyor. Bu şekilde insanlar ne yapacaklar? Vatandaş bu gidişle alıp-satamayacak. Diğer ürünlerde de, benzer durum söz konusu. İnsanlarda artık, savurganlık dönemi sona eriyor. Herkes aldıkları ürünleri çok iyi şekilde kullanmak zorunda. Kullan at olayı bitti.”
“Semt pazarları az da olsa bizi etkiliyor”
Semt pazarlarının esnafın işlerini etkileyip-etkilemediği hakkında sorulan soruya cevap veren Hasan Kocaman, sözlerini şöyle tamamladı: “Semt pazarları genel itibariyle, esnafımızı etkiliyor. Salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri olmak üzere toplam 4 gün pazarımız var. İnsanlar mahallesinde kurulan semt pazarından alışveriş yaptığı için bize çıkma ihtiyacı duymuyor. Daha önce insanlarımız sebze ve meyve ihtiyacını karşıladıktan sonra evlerine dönüşte bir takım ihtiyaçlarını bizden alabiliyordu. Cumartesi günü kurulan pazarımız özelliğini yitirmeye başladı. Semt pazarları az da olsa bizi etkiliyor. Bununla ilgili zaman içerisinde bir düzenleme yapılır mı bilmiyorum. Belediye başkanımızla bu konuyu görüşürüz. Pandemi döneminde yoğunluğu dağıtmak adına hiçbir şey demedik. Ama pandemiden sonra da devam ederse, gerekli düzenlemenin yapılabileceğini düşünüyorum.”
(Haber - Foto: Deniz ÇİL)
AK Parti Edirne İl Genel Meclis üyeleri Halil Bayazıt ve İsmail Keleş yaptıkları açıklamada; 2020 yılında yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Köylere yapılan hizmetler…”
İl Genel Meclisi olarak, yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulunan Bayazıt ve Keleş şunları söyledi: “2020 yılı her ne kadar bizi kısıtlasa da çalışmalarımıza engel olsa da yaptıklarımız ortadadır. Geçen yılda; Karahisar Köyü içme suyu, Beyköy 3 bin 300 metrelik irsaliye hattı, Esetçe grubundan kalan 3 bin metrelik boruların değişimi, Türkmen Köyü’nün elektrik irsaliye hattının değişimi işlerini yaptık. 2020 yılının aralık ayı ve 2021 yılında araç parkurumuzda toplam değeri 1 milyon TL olan bir adet çift kabin ve bir adet kepçeyi Keşan Köylere Hizmet Götürme Birliğine kazandırdık. Milletvekilimiz Fatma Aksal, İl Başkanımız Belgin İba ve İlçe Başkanımız Gürcan Kılınç valilik nezdinde bu araçları almamıza bize son derece destek oldular. Bizlerle birlikte bu mücadele ettiler. Onlara buradan teşekkür ediyoruz. Köylere, alt yapısıyla birlikte tabiri caizse anahtar teslim şekilde 37 bin 500 metrekare kilit taşı dağıttık. Bunun yanı sıra köylerde Çevre Koruma Vakfı ile oyun grupları, fitnes grupları gibi sosyal anlamda pandemi döneminde insanların zaman geçirebileceği alanlar oluşturduk. Bu anlamda eksik olan köyümüz yok.”
“Ek KÖYDES bütçemizle 6 adet yedek yeni su motoru aldık”
Köylerde arızalı durumda olan su motorlarının tamir işlemlerini yaptıklarını ifade eden Halil Bayazıt ve İsmail Keleş sözlerine şöyle devam etti: “Su bildiğini gibi en değerli varlığımız oldu. Köylünün kullandığı su kadar israf olan su vardı. Mahmutköy, Orhaniye, Karahisar, Türkmen, Akçeşme ve Boztepe gibi köylerin su depolarında ki arızaların önüne geçtik. Depolarımıza bunlarla ilgili sistem de satın aldık. Bizim Hacıköy grubundan gelen terfi istasyonlarımız var. Bu terfi istasyonlarımızda ki su arıza ve kaçağını tespit eden şamandıra sistemleriyle, taşkınları önleyen, saniyeler içinde personelimize haber verip, yerinde arıza tespiti ve ivedilikle arıza tespitinde sonuç alacak sistemler satın alarak su israfını önledik. Gerçekten büyük rakamlarda su israfı oluyordu. Bugün Keşan merkezden terfi istasyonlarına gidene kadar en az yarım saat bir zaman geçiyor. O da mesai saatleri içinde mesai saatleri dışında gidilmesi daha uzun süre. Bu zaman zarfında tonlarca su ziyan oluyordu. Bunların hem bakımlarını yaptık hem de aldığımız sistemle birlikte su arıza ve kaçaklarının önüne geçmiş olduk. Su motorlarımızın da birkaç tanesinde arıza vardı. Onları tamir ettirip yerine koyana kadar belli bir zaman geçiyordu. Ek KÖYDES bütçemizle 6 adet yedek yeni su motoru aldık. Yedek motorları arıza anında tamiri yapılanın yerine koyuyoruz. Bunlarda takribi 200 bin-250 bin TL civarında. Araç parkında yenilikler yaptık. Çalışmalarımız bu şekilde devam ediyor. 2021 yılında da köy yolları, sathi kaplamlar, arazi yolları, kilit taş döşemeleri, düğün salonlarının ilavelerine devam edeceğiz.”
“Altyapı çalışmaları…”
Altyapı çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunan Bayazıt ve Keleş şöyle devam etti: “Sazlıdere ve birkaç yerde daha altyapı eksik ama coğrafi yapıdan dolayı bu yerler uygunluk vermediği için programa alamıyoruz. Mecidiye köyünün de imar ölçeklerinde bir aksaklık yaşandı. İnşallah bu sene içinde çözüm olur ama Yeşil köy için müjde verebiliriz. Yeşil köyün altyapı çalışmaları en geç şubat başına kadar başlamış olacak. Buradan muhtarımıza ve köylümüze haberini verelim. Yeşil köyün altyapısı tek tek hane bağlantılarıyla kurulup, gider ve rögar kapakları dahil A’dan Z’ye bitecek. Yaklaşık 2,5 milyon TL’yi geçen bir maliyet. İnşallah altyapı çalışmalarını en kısa sürede bitirip halkımıza teslim etmiş oluruz. Yeşil köy halkımıza hayırlısı olsun.”
“Asfaltlama çalışmaları yapılacak”
Küçükdoğanca ve Yılanlı köyleri arasında ki asfaltlama çalışmalarının yapılacağını ifade eden Halil Bayazıt ve İsmail Keleş, “Küçükdoğanca ve Yılanlı arasında 2 kilometrelik bir yol var. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi kendi alanına kadar olan yeri bitirmiş. Muhtarımızın bu konuda talepleri var. Bizde yerinde gidip gördük. Kullanılan da bir yol ve gerçekten de ihtiyaç. Asfalt çalışmaları mevsim şartlarına göre yapıldığı için Küçükdoğnaca ve Yılanlı arasında ki yolu da yaz aylarının ilk haftasında Allah’ın izniyle yapmış oluruz. Çalışmalarımız bu şekilde devam ediyor. Belediyemiz, ilçe teşkilatımız, vekilimiz, il başkanlığımız nezdinde ortak bir çalışma yürütüyoruz.” şeklinde konuştu.
“İl Kongresi…”
AK Parti Edirne İl Kongresini değerlendiren Beyazıt ve Keleş, sözlerini şöyle tamamladı: “Kongremizde Belgin İba başkanımız güven tazeledi. Keşan olarak kendimizi gösterdik. İlçe Başkanımız Gürcan Kılınç’ın liderliğinde Keşan’ın gerek kongrede ki katılımı gerek enerjisi Başbakanımız Binali Yıldırım’ı, teşkilat başkanımız Erkan Kandemir’i ve bizleri mutlu etti. Keşan’dan üç tane gururumuz; Hakan Çevikel, Mustafa Mercan ve Mecit Erol İl yönetiminde yer alıyor. Ayrıca geçen haftalarda da yeni Gençlik Kolları Başkanımız Anıl Durmaz kardeşimiz atandı. Değerli ve enerjisi güzel bir kardeşimiz. İnşallah teşkilatımız adına da başarılı olur. Gürcan Başkanımın da başarısı ortada. Teşkilatımız ve partimiz adına hayırlısı olsun. Bizler de AK Parti İl Genel Meclisi üyeleri olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
(Haber: Deniz ÇİL)